CHP Bursa Milletvekili ve PM üyesi Orhan Sarıbal, İznik CHP ilçe örgütü ile birlikte İznik Ziraat odası ve Muhtarlar derneğini ziyaret etti.
İlçe Başkanı Sadullah Eşiyok ve CHP ilçe yönetim kurulu ile birlikte İznik Ziraat Odasına ziyaretlerinde Milletvekili Orhan Sarıbal’ı Ziraat Odası Başkanı Vedat Çakar ve oda yönetim kurulu karşıladı.
Ülkenin Tarım politikasının tartışıldığı ziyarette Sarıbal, mevcut Tarım politikaları ile ilgili görüşlerini paylaştı.
“Tarım Ürünlerinde Dışa Bağımlı Olduk”
Gıdanın bir egemenlik alanı olduğunu da kaydeden Sarıbal, tarım sektörünün 4 büyük çokuluslu şirketin elinde olduğunu belirterek, “Bu şu demektir dünyada gıda ve tarım büyük şirketlerin ve tekellerin emrindedir. Onlar istedikleri ülkenin insanlarının karnını yeterli ve dengeli duyururlar, istemedikleri ülkenin insanlarının karnını yeterli ve dengeli doyurmazlar.
Uzun süre ülkemiz temel tarım ürünlerinde kendi kendine yeten bir ülke iken yürürlüğe konulan 24 Ocak kararları ile ve sonrasında AKP’nin bilinçli tarım politikaları ile devletin tarımsal üretimden desteğini çekmesi ve bugün neredeyse bütün tarım ürünlerinde dışa bağımlıyız. Bugün savaş halindeki Rusya ve Ukrayna’dan buğday, ayçiçeği ve türevlerini alır durumundayız.
Çiftçimiz, toprağımız, coğrafi koşullarımız yeterli olduğu halde, halkımızın ihtiyacını karşılayacak üretimi gerçekleştiremiyoruz. Üretsek de vatandaşlarımıza ulaştıramıyoruz. Birçok çiftçimiz bu yıl ürünlerini toplamak yerine maliyetler yüksek olduğu için ürünü tarlada bıraktı.
“Marmarabirliği Önemsiyoruz”
İznikli çiftçi yeni bir Zeytin sezonuna hazırlanıyor. Marmarabirliğin vereceği fiyat İznik için çok önemli. Bizde bugün burada Ziraat Odaları, ulaşabildiğimiz Marmara Birlik ve zeytinle ilişkisi olan kurumlarla görüşüp bir ortak dille sizlerin de görüşleri doğrultusunda zeytin alım politikamızı ortaya koyacağız. Bu böyle çok rakamsal olmaktan çok niyeti belirleyen çiftçinin yaşadığı yaşadıklarını, ülkedeki enflasyonun baskı durumunu, iktidarın dış ticaretteki zikzakları ve kaybedilen pazarları göz önüne alarak bunun bedelini Zeytinciye ve çiftçiye ödetilmemesi konusunda bir açıklama yapmak istiyoruz. Kota ve kesinti uygulanmaması, 250 ve 300 barem arasındaki Zeytin fiyatının mevcut maliyetlere göre belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Çiftçi için böyle hayati konuda bugün Marmarabirlik bize randevu bile vermedi çünkü patronları öyle istiyor. Kimsenin böyle bir lüksü yok. Marmarabirlik herkese açık bir çiftçi kuruluşu. Bizler Marmarabirliğin yaşamasını istiyoruz ve destekliyoruz. Marmarabirlik bu bölge için bir şanstır. Ama görülen o ki Marmarabirlik bu bölge dahil 120-130 bin ton kadar rekolte beyanı almasına rağmen maksimum 60-65 bin ton ürün alabiliyor. Belli ki piyasayı regüle edemiyor, etme şansıda yok. Ama belirleyici, dolayısı ile Marmarabirliğin açıklayacağı her bir fiyat, ortaya koyacağı her politika Zeytincinin kaderini belirliyor. Çiftçinin bakım maliyetleri belli, bu maliyetler ile en az %30 arttırılmış fiyat bekliyoruz.
Biliyoruz ki Marmarabirliğin satış yöntem ve politikalarında sorun var. Bayilere odaklı satış politikaları çiftçiye kar sağlamıyor, pazar büyümüyor. Rakamlarda yükseliş görülse de yeterli olmuyor. diye konuştu.
“Birlikte Hareket Etmeliyiz”
Ziraat Odası Başkanı Vedat Çakar ise, Çiftçilerin her bir durumda birlikte hareket etmesi ile tüm sıkıntıları aşabileceğine vurgu yaparak İznik çiftçisi için İznik Gölü’nün önemine dikkat çekti.
Bölge ziraatı için İznik Gölü çevresindeki sanayi yatırımlarının takip edilmesi, gerektiğinde toplumsal tepki verilmesi gerektiğini belirten Vedat Çakar, “Cargill örneği varken buna benzer kuruluşların bölgeyi adeta istila edercesine hareket etmelerine karşı durmamız gerekiyor.
Marmarabirlik satış pazarında yeterli potansiyele ulaşamadı. Dünya pazarı büyük. Bölgede biliyoruz 60-70 bin ton zeytin alan tüccarlarımız var. Marmarabirlik neden 150-200 bin ton alamıyor? Arkasında 20-30 bin ortak ile bunu neden başaramıyor? Tüccar peşin para mal alırken biz üyeler olarak 6 ay 8 ay beklediğimiz günler yaşadık. Bu sene ne olacağı da belli değil. Bizler bölgedeki Ziraat odaları ile hep birlikte birtakım çalışmalar yapıyoruz. Bursa Büyüksehir Belediyesi Tarım AŞ. bünyesinde bir koordinasyon kurulu kuruldu. Amacımız hep birlikte çiftçimizin faydası olacak ne varsa onu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“İznik Gölü Peşkeş Çekildi”
İznik Gölü konusunda Milletvekili Sarıbal, “İznik Gölü Tayyip Erdoğan’ın oğluna peşkeş çekildi. Ben bu konuda İznik Kaymakamlığını, İznik Belediye Başkanını dava ettim, çünkü belediyenin araçları orada çalışıyorlardı. Valiliği dava ettim, Orhangazi Kaymakamını, Belediye başkanını dava ettim, ben dahil iki avukat arkadaşımla beraber. Savcılar dosyaları almak istemediler. Ben kendim gittiğim için aldılar. Bir tek kişi, bir tek sivil topum kuruluşu destek olmadı. İznik Gölü kimsenin babasının malı değil. İznik Gölünün en güzel bölgesini Bilal Erdoğan’a tahsis edilmesi ne demektir.
İznik Gölü, ne Cumhur başkanının, ne Bilal Erdoğan’ın ne kaymakamın ne senin ne benim.
İznik Gölü Dünya mirasıdır, kimsenin malı olamaz. İznik bölgesi bu tip olaylara sessiz kalmamalı. Göl kenarına onlarca makine soktular, doğal yaşamı ortadan kaldırdılar. Özel koruma alanı bölgeye kaldırım yaptılar, mıcır döktüler, beton attılar, asfalt döktüler. Bu ülkeye hainlik etmek için terörist olmak gerekmiyor. Bundan büyük terör mü olur” diye konuştu.