Başkan Sargın’ın seçim vaatleri içinde olan sahil düzenlemesi konusunda start verildiğini ifade etmesi ardından birçok konu tartışmaya açıldı.
İznik Gölü…
Ülkenin nadir tatlı su kaynaklarından biri. İlçeye can veren, değer katan yegane bir doğal güzellik.
Yıllardan beri bakir kalmış bir İznik sahili.
Başkan Sargın seçim vaatleri içinde olan sahil düzenlemesi konusunda start verildiğini ifade etmesi ardından birçok konu tartışılıyor.
Büyük şehir tarafından projelendirilen toplam 3800 metre uzunluğundaki sahil projesi içerisinde 2 restaurant, 2 mini mescit, 14 büfe, 4 iskele ve 4 adet WC mevcut olduğu ifade edilirken başkan Sargın, ihale süresinin iki yıl olduğunu ama müteahhit firmanın yerel belediyenin desteği ile 2017 yılı sonunda projenin tamamlanacağı ve projede kesinlikle hiçbir ağacın kesilmeyeceğini, aksine sayının artacağını, yeşil alanların çok daha fazla olacağını ifade ediyor.
Kısaca betonlaşma olmayacak, İznik’e yakışır yemyeşil bir sahil olacak. Vaat bu.
Buraya kadar her şey normal.
İzniklinin de zaten beklentisi bu…
2014 yılı seçimlerinden sonra büyükşehir uygulaması ile tanıştık.
Çoğu zaman sıkıntılı, kimi zaman güzel örnekler de gördük.
Seçimden bu yana İznik’in ana arterleri olan iki ana cadde de halen yapılaşma devam ederken acaba sahil projesinde aynı karmaşanın yaşanması mümkün mü?
Gerek büyük şehrin ekonomik planlanması, gerekse koordinasyon sıkıntısını yaşayacakmıyız?
Esas mesele sanırım bu.
Yaptım oldu mantığı ile bu projeye başlanıp, zamanında ve gerektiği gibi bitirilmeyecekse lütfen bu projeyi hayata geçirmeyelim.
İznik’in en büyük değerlerinden olan sahili şantiye haline getirip bırakılacaksa tüm İznikli bu projenin karşında durmak zorundadır.
Sahilden geçimini sağlayan tüm esnafın yaşayacağı sıkıntılar bir yana, İznik turizmine de darbe vurmayalım.
1 Aralıkta başlayacağı ifade edilen 3800 metre uzunluğundaki bu projenin ihalesi nasıl yapıldı? Ana caddelerde yapılan parça parça ihale mantığı burada da uygulanırsa İznik çok daha fazla sıkıntıya girecek diye düşünüyorum.
Bu proje sadece belediyenin değil, İznik’teki tüm sivil toplum kuruluşlarının bir imtihanı olmalı.
Hızlı, planlı ve programlı, İznik’e çok daha fazla değer katacak bir proje olması dileğiyle.
İznik Gölü…
Ülkenin nadir tatlı su kaynaklarından biri. İlçeye can veren, değer katan yegane bir doğal güzellik.
Yıllardan beri bakir kalmış bir İznik sahili.
Başkan Sargın seçim vaatleri içinde olan sahil düzenlemesi konusunda start verildiğini ifade etmesi ardından birçok konu tartışılıyor.
Büyük şehir tarafından projelendirilen toplam 3800 metre uzunluğundaki sahil projesi içerisinde 2 restaurant, 2 mini mescit, 14 büfe, 4 iskele ve 4 adet WC mevcut olduğu ifade edilirken başkan Sargın, ihale süresinin iki yıl olduğunu ama müteahhit firmanın yerel belediyenin desteği ile 2017 yılı sonunda projenin tamamlanacağı ve projede kesinlikle hiçbir ağacın kesilmeyeceğini, aksine sayının artacağını, yeşil alanların çok daha fazla olacağını ifade ediyor.
Kısaca betonlaşma olmayacak, İznik’e yakışır yemyeşil bir sahil olacak. Vaat bu.
Buraya kadar her şey normal.
İzniklinin de zaten beklentisi bu…
2014 yılı seçimlerinden sonra büyükşehir uygulaması ile tanıştık.
Çoğu zaman sıkıntılı, kimi zaman güzel örnekler de gördük.
Seçimden bu yana İznik’in ana arterleri olan iki ana cadde de halen yapılaşma devam ederken acaba sahil projesinde aynı karmaşanın yaşanması mümkün mü?
Gerek büyük şehrin ekonomik planlanması, gerekse koordinasyon sıkıntısını yaşayacakmıyız?
Esas mesele sanırım bu.
Yaptım oldu mantığı ile bu projeye başlanıp, zamanında ve gerektiği gibi bitirilmeyecekse lütfen bu projeyi hayata geçirmeyelim.
İznik’in en büyük değerlerinden olan sahili şantiye haline getirip bırakılacaksa tüm İznikli bu projenin karşında durmak zorundadır.
Sahilden geçimini sağlayan tüm esnafın yaşayacağı sıkıntılar bir yana, İznik turizmine de darbe vurmayalım.
1 Aralıkta başlayacağı ifade edilen 3800 metre uzunluğundaki bu projenin ihalesi nasıl yapıldı? Ana caddelerde yapılan parça parça ihale mantığı burada da uygulanırsa İznik çok daha fazla sıkıntıya girecek diye düşünüyorum.
Bu proje sadece belediyenin değil, İznik’teki tüm sivil toplum kuruluşlarının bir imtihanı olmalı.
Hızlı, planlı ve programlı, İznik’e çok daha fazla değer katacak bir proje olması dileğiyle.
İznik Gölü…
Ülkenin nadir tatlı su kaynaklarından biri. İlçeye can veren, değer katan yegane bir doğal güzellik.
Yıllardan beri bakir kalmış bir İznik sahili.
Başkan Sargın’ın seçim vaatleri içinde olan sahil düzenlemesi konusunda start verildiğini ifade etmesi ardından birçok konu tartışmaya açıldı.
Büyük şehir tarafından projelendirilen toplam 3800 metre uzunluğundaki sahil projesi içerisinde 2 restaurant, 2 mini mescit, 14 büfe, 4 iskele ve 4 adet WC mevcut olduğu ifade edilirken başkan Sargın, ihale süresinin iki yıl olduğunu ama müteahhit firmanın yerel belediyenin desteği ile 2017 yılı sonunda projenin tamamlanacağı ve projede kesinlikle hiçbir ağacın kesilmeyeceğini, aksine sayının artacağını, yeşil alanların çok daha fazla olacağını ifade ediyor.
Kısaca betonlaşma olmayacak, İznik’e yakışır yemyeşil bir sahil olacak. Vaat bu.
Buraya kadar her şey normal.
İzniklinin de zaten beklentisi bu…
2014 yılı seçimlerinden sonra büyükşehir uygulaması ile tanıştık.
Çoğu zaman sıkıntılı, kimi zaman güzel örnekler de gördük.
Seçimden bu yana İznik’in ana arterleri olan iki ana cadde de halen yapılaşma devam ederken acaba sahil projesinde aynı karmaşanın yaşanması mümkün mü?
Gerek büyük şehrin ekonomik planlanması, gerekse koordinasyon sıkıntısını yaşayacakmıyız?
Esas mesele sanırım bu.
Yaptım oldu mantığı ile bu projeye başlanıp, zamanında ve gerektiği gibi bitirilmeyecekse lütfen bu projeyi hayata geçirmeyelim.
İznik’in en büyük değerlerinden olan sahili şantiye haline getirip bırakılacaksa tüm İznikli bu projenin karşında durmak zorundadır.
Sahilden geçimini sağlayan tüm esnafın yaşayacağı sıkıntılar bir yana, İznik turizmine de darbe vurmayalım.
1 Aralıkta başlayacağı ifade edilen 3800 metre uzunluğundaki bu projenin ihalesi nasıl yapıldı? Ana caddelerde yapılan parça parça ihale mantığı burada da uygulanırsa İznik çok daha fazla sıkıntıya girecek diye düşünüyorum.
Bu proje sadece belediyenin değil, İznik’teki tüm sivil toplum kuruluşlarının bir imtihanı olmalı.
Hızlı, planlı ve programlı, İznik’e çok daha fazla değer katacak bir proje olması dileğiyle.