Saadet Partisi İznik İlçe Başkanlığı olarak bir süredir yaptığımız köy ziyaretleri ve alınan şikâyetler neticesinde elde ettiğimiz bilgilerin değerlendirilmesi sonucu Marmarabirlik ile ilgili bir açıklamanın yapılması zaruret haline gelmiştir. Ancak Marmarabirlik Mali Genel Kurulunun beklenmesi ve sıkıntı arz eden konuların genel kurulda cevap bulacağı ümidi ile bugüne değin ertelenmişti.
Gerçekleştirilen genel kurul da kooperatif yönetiminin idare tarzı, sorunlara ve eleştirilere verdikleri cevaplar tatminkâr bulunmamıştır. Kooperatifimiz yöneticileri en ufak bir ilanı, ya da duyuruyu bile kısa mesaj yolu ile ortaklarına ulaştırırken; genel kurulu ortaklarına bildirmek için kısa mesaj gibi hızlı ve kolay yolu tercih etmemeleri manidar bulunmuştur. Bu sebeple aktif 4783 ortak sayısına ulaşma başarısını gösteren kooperatifimizin bu sayının onda birini bile bulmayan ortakla yaptığı mali genel kurul sıradan bile olmaktan uzak kalmıştır.
Mali Genel kurul resmi prosedürü yerine getirmenin ötesine gitmemiş olacak ki, Genel Kurul sonrası yapılan sekiz sütuna manşet basın bildirisi sanki bozuk ses düzeni ve dağıtılan naylon torbaların hışırtısı altında gargaraya getirilen genel kurulun bir özrü gibiydi. Genel kurulda göremediğimiz yerel basın mensuplarının genel kuruldan haberdar edilmediklerini ve davetli olmadıklarını öğrendiğimizde şaşkınlığımız bir kat daha arttı. İster istemez gizlenen bir şeyler mi var yoksa yöneticilerimizin korku ve vehimleri sandığımızdan daha mı çok merak etmekteyiz.
Genel kurulda bazı ortaklar tarafından dile getirilen ancak ısrarlara rağmen cevaplanmayan personel alımı ise diğer bir ilginçliktir. Zira alınan personelin yönetim kurulu, denetleme kurulu ve Birlik Başkan vekilimiz ile olan akrabalık ya da illiyet bağlarının tesadüflüğü bu kadar da olmaz cinsindendi. Yeni alınan tüm personelin yöneticilerimize olan bağları vicdanları rahatsız ettiği kadar, yöneticilerimizin güvenilirliğini de sorgulamamıza sebep olmuştur. Elbette ki, alınan yeni personel istihdam edildikleri görevleri hak ediyor olabilirler ve yapılan işlemler yasal olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, yapılan işlemlerin hukuki olduğu kadar hakka da uygun olması bunu sağlamakla görevli olan yöneticilerimizin asli görevleri arasındadır. Vicdanımız rahat diyen yöneticilerimizin sadece kendi vicdanlarının da rahat olması yeterli değildir.
Genel Kuruldan ve ardından verilen ilanlardan genel hatlarıyla anlaşılan bir diğer husus da şudur: Düne kadar mal satmayı yeteri kadar beceremeyen Marmarabirlik in mal almayı da beceremediği bu sebeple de rekolte beyannamesi, kota ve benzeri yöntemler geliştirerek alımı sınırladığı bunun da aslında yeterli satış rakamlarına ulaşamadığından kaynaklandığı tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.
Karakoşnil ile mücadele de uyguladıkları yöntem de sınıfta kalmıştır. Kooperatifin hastalıkla mücadele ve bunun finansmanı konusunda uyguladığı yöntem yapıyormuş gibi görünmekten öte gitmemiştir. Niyet gerçekten hastalıkla mücadele etmek olsaydı hastalıkla mücadele ilaçlarını temin edip limitleri dâhilinde ortaklarına dağıtıp alacaklarına mahsup edecekken; tam tersinin yapılması ister istemez akıllara başkaca soruları da getirmiştir. Zira ilaçlarının talep eden ortaklara malen dağıtılması sonucu çıkacak mali tablo kooperatifin parasal olarak karşılayabileceği miktarın çok üzerinde idi. Bu sebeple uydurulan faturanı getir paranı al mantığı gayeye hizmet etmekten çok uzak kalmıştır. Zaten mali olarak sıkıntı yaşayan ortakların ilaç almaktan çok İznikli ilaç bayilerine fatura kestirip parasını almaktan da öte gitmemiştir.
Kooperatifimizin/Birliğimizin yöneticilerinin bu ve benzeri sözde çağdaş yöntemleri Hollanda ya yaptıkları yurt dışı ziyaretinde belirledikleri uygulamanın başarısını da şu anda yaptıkları İspanya ziyaretinde kutladıklarını öğrendiğimizde ayrıca sevindik !!!… Bizim için çalışan yöneticilerimizin Ülkemizden önce Avrupa Birliğine girdiklerini görünce aslında gülüyoruz ağlanacak halimize. Zira daha yaptıkları Hollanda ziyaretinin manasını, faydasını, başlangıç ve sonuçlarını ortaklarına anlatmayan yöneticilerimiz şu anda İspanya da ne aradıklarını, ne amaçla kalıp neye hizmet ettiklerini umarız ki, döndüklerinde detaylarıyla halkımıza açıklarlar da bizde bu ulvi görevlerin ve kabiliyetli yöneticilerimizin bizler için kendilerini nasıl parçaladıklarını öğrenme lütfuna erişiriz.
Unutulmamalıdır ki, kooperatif ve birlik İznik için, yöneticilerimizin idrakinin çok üstünde bir öneme sahiptir. Saygılarımızla