Uyandırın Korkmayın her yerde konuşun konuyu siz açın Takside taksiciye konuşun, Apartmanda kapıcıya konuşun,Sakallı gazete bayinize konuşun Eve gelen gündelikçiye konuşun.
Uyandırın
korkmayın heryerde konuşun konuyu siz açın
takside taksiciye konuşun
apartmanda kapıcıya konuşun
sakallı gazete bayinize konuşun
eve gelen gündelikçiye konuşun..
Anlatın eğer Fethullah dindarsa peygamber gibi ise neden Amerika’da yaşıyor ?
neden Mekke’de Kabe yakınlarında bir malikanede değil de
Amerika’da FBI çiftliğinde.
Söyleyin bu zat değil miydi 25 yıl o cami senin bu cami
benim salya sümük ağlayarak FAİZ haram diyen ?
sorun kapıcınıza peki BANK ASYA nedir ?
Önce alıştırmanız gerekir.
Görüntüye.
Seslere.
Hareketlere.
Sessizliğe.
Çevrenizde olup bitenlere.
Yavaş yavaş alıştırırsınız.
Alışırlar.
Türbana.
Çarşafa, peçeye.
Taşyapı’ya.
Oğulların gemilerinin olmasına.
Çocukların televizyon kurmasına.
Yakınların yolsuzluklarına.
Sevgililere alınan evlere.
Çokeşliliğe.
Erkeklerin, kadınların ayrı ayrı oturmasına.
Ramazanda öğle yemeği verilmemesine.
Beyaz takkeyle gezenlere.
Hem de öyle alışırsınız ki size çok doğal gelmeye başlar.
Bizde böyle deyip geçmeye başlarsınız.
‘Galiba demokrasi bu da biz mi anlamıyoruz?’ diye kuşkulanırsınız.
Sonra da uyuşursunuz.
Yavaş yavaş uyuşursunuz.
İçinizden bile tepki duymaz olursunuz.
‘En az üç çocuk yapın’ derler, dinler geçersiniz.
‘Bizi azaltmaya çalışıyorlar’ derler, gülme duygunuz bile kaybolmuştur. .
‘Batı’nın ahlaksızlığını aldık’ derler, öyle dinler durursunuz.
Uyuşturmuşlardır sizi.
Bir yandan Çanakkale zaferini kutlarsınız.
Öte yandan Çanakkale savaşını yıllar sonra kaybettiğinizi bile fark etmezsiniz.
Başbakanınız planlarını Amerika’ya açıklar.
Siz burdan dinlersiniz.
Amerika Ankara’yı işgal etmektedir.
Siz İngilizce öğrenmeye çalışırken durumu göremezsiniz.
***
Alışırsınız ve uyuşursunuz.
Geçmişe dalıp gitmişken, geleceği kaybetmekte olduğunuzu fark edemezsiniz.
Plan da bunun için yapılmıştır.
Önce alıştırma.
Sonra uyuşturma.
Yüzünüze demokrasi derler, arkanızdan gülerler.
Yüzünüze çokkültürlülük derler, arkanızdan bölerler.
Yüzünüze değişim derler, arkanızdan soyarlar.
Yüzünüze gelişim derler, arkanızdan bakarlar.
Alışırsınız.
Uyuşursunuz.
Tehlikenin farkında mısınız?
Önce Alıştırma – Sonra Uyuşturma…
(PROF. DR. ERDAL ATABEK)
“Eğer bir gün ATM makinelerinden bir soyguncu tarafından para çekmeye zorlanırsanız PIN kodunuzu ters girmeniz halinde (Örn. 1234 yerine 4321.. gibi)
Makine parayı veriyor ancak bu arada polis de çağırıyor.
Bu konuyu çok nadir kişinin bildiği için, mümkün olduğunca çok kişiye bildirelim..
Birgün Temel’e arkadaşının birinden yukarıdaki gibi bir mail gelmiş:
Gerçektende birkaç gün sonra gece yarısı Bizim Temel’e para lazım olunca tutup evine en yakın bir bankanın ATM sine gider.
Tam kartını soktuğunda arkasında bir gölge hisseder, dönünce birde ne görsün. Eli bıçaklı hırpani bir adam… “Bütün parayı çek ve bana ver” der. Temel’in hemen aklına arkadaşından aldığı mail gelir ve içinden kıs kıs güler…
Hemen PIN numarasını tersten girerek bütün parasını çekip hırpaniye verir ve başlar sırıtmaya.
Hırpani gözden kaybolur… Ne bir polis gelir nede bir zabıta. En sonunda Temel Karakola giderek polislere durumu anlatır. Komiser’de Temel’e “Peki PIN numaran kaçtı
diye sorar.
Temel cevap verir
– 2222