Merhaba Kamu emekçileri, işçiler, kadınlar, gençler, emekliler Yaşanabilir bir dünya için direnenler, Merhaba, yürekleri eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için çarpanlar, Tüm zulme ve zorbalığa rağmen, emeğine, onuruna sahip çıkanlar
Merhaba;
Bugün iktidara geldiği tarihten itibaren bu yana emekçilere işsizlik, yoksulluk ve güvensizlikten başka bir hayat sunmayan AKP’nin yağına ve talan bütçesine karşı sesimizi yükseltmeye, bütçeden hakkımızı almaya geldik.
Bugün bir kez dahaemek için, halk için bütçe demeye geldik.
Bugün 19 Aralık, Adını utanmadan ‘Hayata Dönüş’ koydukları katliamın 13. yıldönümü. Devlet 19 Aralık’ta 20 hapishanede28 devrimci tutsağı katledildi. Bayrampaşa hapishanesinde 6 kadını diri diri yaktı. 13 yıl geçti, katiller hala cezalandırılmadı. Yetmiyormuş gibi devlet övünç madalyasıyla ödüllendirildiler.
Buradan bir kez daha katledilen siyasi tutuklu ve hükümlünün hesabının daha verilmediğini hatırlatıyor, bu utancın sorumlularının yargılanmasını istiyoruz.
Bizler, Her zaman ve her yerde eşitliğin, özgürlüğün, barışın, demokrasinin, bagımsızlığın, savaşsız ve sömürüsüz bir yaşamın savunucuları;
Ekmek, adalet ve özgürlük için mücadele edenler;
Geleceğine sahip çıkanlar;
Erkek egemen sisteme karşı toplumsal cinsiyet eşitliği için direnenler,
Bugün onurlu ve insanca yaşam hakkımız için buradayız.
Çünkü biliyoruz, direne direne kazanacağız!
Ne mi istiyoruz? İnsanın insanı sömürmediği; hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği;
İnsanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı;
Milyonların işsizliğe, açlığa, sefalete ve güvencesizliği mahkum edilmediği;
Doğanın talan edilmediği;
Emperyalizmle ekonomik-siyasi- askeri her türlü bağımlılık ilişkisinin son bulduğu, Topraklarımızın NATO toprakları olmadığı;
Türkiye’de, Ortadoğu’da ve bütün dünya’da barışın, kardeşliğin, eşitliğin, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek istiyoruz.
Ve bu geleceği birlikte kuracağız Bunu biliyoruz!
Bu düzende hangi taş kalksa altında yoksulluk, kokuşmuşluk çıkıyor. Ülkeyi 11 yıldır fitne fesatla yönetenlerin tüm pislikleri ortada.
Komik ücret artışlarıyla, vergi adaletsizliğini körükleyen dayatmalıklarıyla, emeğe kapattıkları kapılar ardında kurulan bu oyunu bozacağız!
Bütçeden ve gelirden emeğin hak ettiği payı ve itibarı alana dek sesimiz bu kapıları titretmeye devam edecek!
Bizler, savaş Değil Barış Bütçesi İstiyoruz!
Bütçede eğer bir tasarruf yapılacaksa savunma harcamalarından yapılmasını,
Suriye’ye yönelik emperyalist, saldırganlığın taşeronluğundan vazgeçilmesini istiyoruz.
Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü süreciyle birlikte savaş harcamaları küçüleceği yerde büyümektedir. Barış halkların dilindeyken bütçenin savaşın değil,barışın-kardeşliğin bütçesi olmasını istiyoruz!
Dostlar;
Adınız kadar sunu iyi biliyoruz; hak verilmez, mücadele ile alınır.
Onlarda biliyorlar, söyleyecek daha çok sözümüz, değiştirecek gücümüz var,
Bugüne kadar ne baskıları, ne de gazları bu sesi kısabildi.
Şimdi bize reva görüleni değil, haklarımıza sahip çıkma zamanıdır
Emekten ve halktan yana bütçeden haklarımız için, İnsanca yaşam, güvenli bir gelecek için….
Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakabilmek için;
Bu ülkenin eğitiminden sağlığa, adaletinden ulaşımına kamu hizmetiücretleri olarak AKP hükümetini uyarıyoruz!
Kurduğunuz karanlığın parçası olmayacak, savaşın-rantın-sömürünün, gericiliğin bütçesini kabul etmeyeceğiz
Emeğin, halkın olmayan bu bütçeyi derhal geri çekin!
Dostlar ;
İşte tam da şimdi hesap sorma günüdür!
Bugün AKP dilediği gibi kaynakları topluyor, kullanıyor ve dağıtıyor.
Emekçilerin birikimlerine el konularak, ağır vergilerle toplanan bu kaynaklar, bugün emperyalizmin taşeronluğuna, toplumun tüm ezilenlerini baskı altında tutacak şiddet mekanizmalarına, gerici temelde toplumsal yaşamı yeniden dizayn etmeye aktarılıyor.
Bu kaynaklar, daha fazla istihdam yaratacak, toplumsal refahı arttıracak yatırımlara değil, bir avuç rantiyeci sermayenin cebine aktarılıyor.
Bu kaynaklar barış için değil, savaş için harcanıyor!
KESK olarak tüm kamu çalışanlarının kendi işkollarında onlarca sorunları ve talepleri olduğunu ve bu taleplerin takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
Bütçeden genel taleplerimiz ise çok net;
Kayıplarımızın telafisi için her kamu emekçisinin maaşına en az 300 lira zam yapılmasını,
Herkese iş ve ücret güvencesi, sağlanmasını,
Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını,
Maaşlarınızın vergi artışından etkilenmemesini,
Kadın emekçilere pozitif ayrımcılık uygulanmasını,
Baskı, tutuklama ve sürgüne son verilmesini, istiyoruz!
19 Şubat operasyonları kapsamında üyelerimize dönük saldırılar sürüyor. Bu hukuksuzluğa ve keyfiliğe bir son verilmesini, 47’si hala tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz! Sendikal özgürlüklerimizi verin!
Bizler, savaşın,rantın, gericileştirme projelerinin maliyetlerini ödemeyi reddediyoruz! Bu bütçeyi kabul etmiyoruz!
Ne mi istiyoruz?
Katılımcı, Demokratik Bir Bütçe İstiyoruz!
Kaynakları faiz olarak sermayeye aktaran değil herkese eşit, ücretsiz,nitelikli ve ulaşabilir kamu hizmeti üreten bir bütçe istiyoruz!
Kamuda istihdam eksikliğinin giderildiği, tüm çalışanların iş ve ücret güvencesinin sağlandığı; Gelir Dağıtımında Adaleti Sağlayan Bir Bütçe İstiyoruz!
Vergi üzsüzleri için teşvikler peş peşe sıralanırken, servet vergisi hakla alınmazken, Bu ülkede vergi yükmünün yoksulluğun pençesindeki emekçilere, açlık sınırının altındaki asgari ücretliye, gençlere, kadınlara, işsizlere yıkılmasını reddediyoruz!
İnsanca bir yaşam hakkını kazanana dek mücadelemiz sürecek!
Bu hakkı gasp eden satış sözleşmelerini kabul etmiyoruz, bütçeden hakkımızı istiyoruz!
Aileleri ile birlikte 15 milyonu aşkın kamu emekçisinin, emeklinin taleplerini yok sayan, emekçilerin alın teriyle kazanılmış hakları çöpe atan, yoksulluğu dayatan satış sözleşmesini tanımıyoruz.
Kamu Emekçileri Sendikaları Bursa Şubeler Platformu