Bursa Büyükşehir belediyesi ve İznik Kaymakamlığı'nın ortaklaşa düzenlediği "İznik Çalıştayı" İznik Dsi toplantı salonunda başladı.
Birinci gün oturumuna katılan konuşmacılar, Prof.Dr. Ara Altun, Yrd. Doç. Dr. Bedri Yalman, Prof.Dr. Mustafa Şahin, Recep Okçu, Yrd. Doç. Dr. Melda Ermiş, Yrd.Doç.Dr. Kamil Doğancı, Hilal Yıldız Akbulut, Elif Nazlı Sıkık, Safiyyüddin Erhan, Prof. Dr. Mustafa Kara, Doç.Dr. Basri Öcalan, Ahmet Yıldız ve Hasan Basri Kara, İznik'te "Antik dönem, Arkeolojik eserler, İznik gölü, İnanç turizminde İznik ve Tarım ve doğa konularına değindiler.
Çalıştay'a, Bursa Büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe, yurt dışında olması nedeniyle katılamazken, İznik kaymakamı Hüseyin Karameşe, belediye başkanı Osman Sargın, ev sahipliği yaptı.
Çalıştay'ın açılış konuşmasını yapan İznik Kaymakam Hüseyin Karameşe, "İznik deyince düşünmemiz gerek, 3 bin yıllık tarihe sahip ve medeniyetlerin geçiş noktası. Halen bu mirasa ev sahipliği yapmakta. Gerek mitalojik gerekse tasavvufi izler taşıyor. İlim ve İrfan yurdu olan İznik, insanlığın ortak mirası olarak değerlendirilmelidir. Bugün burada bir sinerji oluşturmak üzere toplandık. Envanterde olan ve olmayan bir sürü eserimiz var. Bugün bunları ortaya çıkartmak için bir araya geldik. Farkındalık yaratarak, UNESCO daimi listesine girmek istiyoruz. Onun için İznik'in suiletine yeniden ruh kazandıracağız" dedi.
İZNIK ARKEOLOJİ LABARATUARI
Çalıştay'ın ilk konuşmacısı olan Prof.Dr. Ara Altun, "Kültür mirası, özellikle 20. Yüzyıl son çeyreğinde dünya gündemini teorik olarak müşkül eden, korunması konusunda uluslararası ve ulusal pek çok toplantı, karar ve ilkeler oluşturulan bir kavramdır. Öte yandan özel konumuz olan İznik, kültür mirası açısından Türkiye'nin Marmara bölgesinde, Anadolu'nun batısında kendi ölçeğinde, tüm dönemlerden izler taşıyan bir arkeoloji sanat tarihi laboratuarı niteliği ile üzerinde nekadar durulur. Ve irdelenirse buna değer artılara sahiptir.
Buna karşılık antik dönemlerde Osmanlı dönemine kadar İznik'te yetişmiş veya yaşamış yazar, düşünür, şair, devlet adamı, ulema ve mutasavvıflar hakkında kitabi bilgilerimiz daha çok görünüyor. İznik ve çevresine damgasını vurmuş olan Eşrefzade-i rumi (İznik'inin) Türkçe söyleyip yazdığı bu kentin kültür mirasının irdelenmesi sonunda ister istemez onun değişiyle "kâh Asi kâh musti" olmak gerekiyor.
İznik'in öteden beri stratejik noktada bulunmasıyla önem kazandığını vurgulamakta yarar vardır. Antik şehir sikkelerinde Sangarius (Sakarya) betimize rastlanması, Gemlik körfezi-karsak vadisi-İznik gölü, Sakarya vadisi güzergahıyla Anadolu içlerine ve Karadeniz kolonilerine ulaşmak için İstanbul'u paydaş eden bir yolun kullanıldığını düşündürmektedir" dedi.
YÜZEY ÇALIŞMALARI 3 YIL SÜRECEK
İznik'in sahip olduğu Arkeolojik eserlerin gün yüzüne çıkarılması konusunda Prof. Dr. Mustafa Şahin adına konuşan Hazal Çıtakoğlu, "2007 yılında yüzey araştırmalarının ilk durağı İznik oldu. Arkeolojik ve jeofizik çalışmalarımızı 2013 yılında başlattık. Ölçümlerimizde Yenişehir kapı ve belediye binası alanında önemli bulgulara rastladık. İstanbul kapı ve Yenişehir kapı yapı taşlarında incelemeler yapıldı. Buralarda görüldü ki, devşirme kullanılan malzemeler arasında mezar taşı ve yazıtların olduğunu gördük. Çalışmalarımız, 2016 yılına kadar devam edecek" dedi.
ROMA TİYATROSU BİLİNDİĞİNİN AKSİNE TARİHTE TAMAMLANMIŞTIR
Yrd. Doç. Dr. Bedri Yalman'da Roma Tiyatrosu'nun özelliği ve kazılarında ortaya çıkan bulgulara yer verdi. Yalman, M.Ö. 111-112 yüzyılda Roma valisi pliyanu'sun tiyatroyu yaptırdığını ve gladyatör dövüşlerine sahne olduğunu söyledi. Yalman, "8. Yüz yılda Arap orduları İznik'i kuşatınca tiyatro, surların güçlendirilmesi için parçalandı. Teodor döneminde ise başta saray, kilise, hapishane ve çeşitli yapılarda parçaları kullanılmak üzere sökülmeye devam edildi. Roma tiyatrosu, dünya savaşı sırasında erzak deposu olarak kullanıldı. 1974 ve 75 yılları arasında bakanlık nezdinde başlayan görüşmeler sonrasında 1980 yılında ilk arkeolojik kazı çalışmasını başlattık. Bu çalışma 2007 yılına kadar devam etti. Ardından arkeolojik kazı çalışması durduruldu. 26 yıl içerisinde Roma Tiyatrosu'nda önemli bulgulara rastladık. Tiyatronun 38 beşik ve 7 adette rampa tonozlardan oluştuğunu ortaya çıkardık. Ancak, Roma tiyatrosuna ait olduğunu bildiğimiz binlerce parça bugün İznik surları ve diğer tarihsel yapılarında temel yapı taşı olarak görmekteyiz. Burada önemli olduğuna inandığım bir konuyu da açıklamak isterim ki belli çevreler tarafından Roma tiyatrosunun hiçbir zaman tamamlanmadığı söylevi gerçeği yansıtmamaktadır. Bizim çalışmalarımızda bu tarihi yapının tamamlandığı ve burada galadyatör gösterileri yapıldığı ortaya konmuştur" dedi.
İznik Çalıştay'ı 15 Haziran'da sona erecek.