Türkiye”nin Beyin yapıcı, yürekli gençleri, siyasi düşüncesine ve tavrına bakmadan; ADAM KALİTESİNE, İNSANLIĞINA ve NAMUSUNA bakarak, Muhsin YAZICIOĞLU ve yanndaki beş CAN SAHİBİ için göz yaşına boğuldu….
Türkiye’nin Beyin yapıcı, yürekli gençleri, siyasi düşüncesine ve tavrına bakmadan; ADAM KALİTESİNE, İNSANLIĞINA ve NAMUSUNA bakarak, Muhsin YAZICIOĞLU ve yanndaki beş CAN SAHİBİ için göz yaşına boğuldu.
İlk gün,akşam 22.00 den sonra yayını bırakan medya, kimden emir aldı ?
İlk 5 saat içideki yanlış bilgilendirmeleri kimler yaptı ?
İlk 10 saat içinde niçin KRİZ YÖNETİM MERKEZİ oluşturulmadı ?
İlk 36 saat, bu tip kaza ve iklim koşullarında, OLUMLU SONUÇ almanın yüzde 95 ihtimali demektir.
Olumlu sonuç almanın yüzde 95 ihtimali, yanlış yerde arama yapılarak, Dağın Kuzeyi ile Güneyi karıştırılmıştır diyen, Büyük Birlik Partisi Yöneticisi, ne demek istedi ?
Aramalar, cehalletten mi, kasdi olarak mı, yanlış yerlerde mi yapıldı ?
Böyle bir kaza olamaz…
Bir kaza, bu kadar gizemli hale gelmez…
Bu bir suikasd… İster tekniğin ve metalin suikasdı deyin, isterseniz başka senaryolar yazın…
Ama bizler, daha fazla can kaybetmek istemiyoruz…
Bu kazanın peşi bırakılırsa; Rahmetli Adnan Kahveci’nin de, Uğur Mumcu’nun da, Ahmet Gaffar OKKAN’ın da, Recep YAZICIOĞLU’nun da hesabı bırakılmış demektir…
Bazıları gibi, aynı gece yarısı gelen haberlere göre Muhsin Beyi kaybettik. Ama Seçimden önce mi açıklasak, sonra mı, karar veremedik. diyenler var…
Bazıları gibi, bu ölümleri açıklayamayız… diyenler var…
Bu durumu yetkili ağızlar, teknik yetersizlik olarak açıklıyor. Teknik yetersizliğin sebebinin ise düşen helikopterden sinyal alınamaması…
Siyasi Parti Genel Başkanını taşıyan bir helikopterin böyle durumlarda sinyal vermesi gereken cihaz her ne hikmetse sinyal göndermiyor…
Hadi bunu geçtik. Hatırlarmısınız, Geçtiğimiz aylarda Uludağ’da bir kayakçı kaybolmuş, uzun süren arama çalışmaları sonrasında kaybolan dağcı bulunmuştu. Ancak donarak öldü…
O dönem yetkili ağızlar, “Kaybolan genç, cep telefonundan babasını aramış beni kurtarın demiş. Ancak o genç, babasını değil de 112 Acil servisi aramış olsa, yeri anında tespit edilebilirdi” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu..
Yazıcıoğlu’nun düşen helikopterinde bulunan İHA muhabiri İsmail Güneş helikopter kazasının hemen ardından 112’yi arıyor. “Donuyorum, ayağım kırıldı, helikopter düştü. Yazıcıoğlu’nun bulunduğu helikopter düştü. Şu anda helikopterin içindeyiz. Dışarısı çok soğuk, kar ve sis var hiçbir tarafı göremiyoruz” diye uzun süreli bir konuşma yapıyor….
İHA muhabirinin 112 Acil servis ile yaptığı görüşmeye rağmen enkaz yerine ulaşılamaması çok garip… Yetkili ağızlar, uzun süren ve hala bulunamayan enkaz ile ilgili, “helikopter ve cep telefonlarından sinyaller kesildi. Telefonun şarzı bitmiş” diyebiliyor.Bu da bana çok ilginç geliyor. Şayet 1,5 – 2 saat kadar helikopter ve cep telefonundan sinyal alınmışsa eğer, bölgenin koordinatları da mutlaka bellidir…
Peki onu da geçtik. Helikopterde tam 5 kişi var. Bunlardan birisi siyasi parti genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, birisi İHA muhabiri ve diğer 4 kişi büyük bir olasılıkla partili. Cep telefonu sinyalinin kesildiği söyleniyor. Yani helikopterde bulunan 5 kişinin kullandığı cep telefonlarının şarzı aynı anda bitiyor, işte burası da çok garip…
Helikopterdeki cihaz ya da cep telefonlarının gönderdiği sinyaller, sis ya da kar nedeniyle mi kesildi ? burası da çok garip…
İstediği zaman istediği kişilerin cep telefonlarını dinleyip ve kişilerin bilgilerini ifşa edenler ve bu dinleme cihazını elinde bulunduranlar, Türk Milletinin vekili olan Muhsin Yazıcıoğlu’na geldiği zaman cihazlarınız mı bozuldu?”
7777’nin Ne Olduğunu Bilmeyen 112 Acil’mi? 112 Cahilmi?
Saatlece İHA muhabiri İsmail Güneş ile konuşmaya çalışan 112 yetkilisi görevine ne kadar vakıftı? Burada görev yapanlar sıradan insanlarmı? böyle durumlarda nasıl hareket edeceği konusunda eğitimleri yeterlimiydi? Amaç yardımıydı yoksa telefonun şarjını bitirmeye mi çalışıyordu…
Böyle bir durumda konuşmasını kısa kesip, kazazedenin düşünemediği telefonun şarjını bitirmemeye çalışması gerekmiyor muydu?.. Gerçi şarj bittiğinde bile pili çıkarılmadan sinyal vermeye devam ettiği biliniyor.
Herhangi bir şekilde kaybolan kişi; cep telefonuna ACIL yada NEREDEYIM yazıp 7777 veya 2222 numarasına mesaj gönderirse kendisine BULUNDUGU YER GAYET AYDINLATICI BIR SEKILDE mesaj olarak gönderiliyor.112 Acilde görev yapanlar bu bilgiye sahip değilmiydi.
İHA muhabiri İsmail Güneş’in nerde olduğumuzu bilmiyorum dediğinde 112 acildekilerin bu bilgiyi aktarması mümkün değilmiydi.Tek bir şirketin bu servisi aktif etmesi ne kadar doğrudur. Diğer GSM şirketleri bu servisi aktif yapmak için neyi bekliyor?
Örnek; NEREDEYIM veya ACİL yazıp 7777 veya 2222‘ye yolladınız;
Gelen cevap;
BULUNDUGUNUZ BOLGE : Bursa,İznik, D595
COGRAFI KONUMUNUZ: (40 derece 25dk 43sn Kuzey, 29 derece 43 dk 09sn Doğu)
SIZE EN YAKIN NOKTALAR: Yenişehir Emniyet Amirliği 18,3 km. İznik Devlet Hastanesi 2,2 km.,Polis imdat 155, Alo Jandarma 156, Sahil Güvenlik 158,Hızır Acil 112,İtfaiye 110 şeklinde oluyor.
BİLGİ EDİNİN, BİLGİ EDİNİLMESİNİ SAĞLAYIN !!!