1994 yılından beri süre gelen İznik Çini Fırınları kazı alnındaki 2020 yılı kazı çalışmaları sona erdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi bünyesi altında Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Doçent Dr. Belgin Demirsar Arlı Başkanlığında yürütülen İznik Çini Fırınları kazısı bu yıl Temmuz ayında start almıştı.
Doçent Dr. Belgin Demirsar Arlı, 2020 yılı kazı çalışmaları ile ilgili olarak, “ Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi adına yürüttüğümüz İznik Çini Fırınları Kazısına bu yıl Temmuz ayında başladık. Dünya genelinde yaşanan Pandemi tedbirleri nedeniyle, daha önce belirlediğimiz çalışma planında bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün onayıyla bu yıl alanda aktif kazı yerine depo çalışması yapmayı tercih ettik. Küçük bir ekiple gerçekleştirilen çalışmalar Eylül ayı ortasına kadar devam etti.” Diye konuştu
Doçent Dr. Belgin Demirsar Arlı, konuşmasının devamında, “Her yıl çok yoğun miktarda gelen buluntularımızı ancak o yıl için değerlendirme fırsatımız olabiliyordu. Genelde 5 e 5’lik üç plankarede çalışıyor ve büyüklü küçüklü binli sayılarla ifade edilebilecek parçalar ortaya çıkarıyorduk. Çalışma sezonumuz ancak bunları değerlendirmeye, belgelemeye izin veriyordu. Ama esas olan çıkan parçaları, geçmiş sezon parçalarıyla bir araya getirmek ve beraber değerlendirmekti.
Biz bu tür çalışmayı bu güne kadar ancak çok bilinen, çok önem verdiğimiz parçalar için uygulayabiliyorduk. İşte bu yıl, hep arzu ettiğimiz, geçmiş sezonlarda ortaya çıkardığımız parçalar üzerinde genel bir çalışma gerçekleştirdik. Aralarında tümleyebildiklerimiz de oldu ve bunları her zaman olduğu gibi, bu yıl yenilenip tekrar açılan İznik Müzesi’ne sergilenmek üzere teslim ettik. Bu arada İznik Müzesi’nde teşhir edilen çini ve seramiklerin büyük bir çoğunluğunun kazımızda, İznik Çini Fırınları Kazısında ortaya çıkarıldığını da vurgulamak isterim. Ayrıca sergilenebilenler dışında pek çok eserimiz de Müze deposunda teşhire hazır biçimde beklemektedir. Bütün bu eserlerimiz için yeni yapılacak olan Müze binasında güzel bir teşhir planlanmaktayız.
ARTIK HEDEFİMİZ, ÇİNİ FIRINLARI KAZI ALANINI AÇIK HAVA MÜZESİ HALİNE GETİRMEK
Bu yılın bizim için bir başka önemi de Bakanlığımız tarafından yeni kamulaştırılan parsellerin alanımıza dâhil edilmesiydi. 1984 yılından itibaren çalıştığımız alanımız bu süre içinde gerçekleştirilen kamulaştırmalarla büyüdü ve daha rahat algılanabilir hale geldi. Şimdi amacımız bu son kamulaştırılan parsellerin kazısını yapmak ve ardından gerekli düzenlemelerle dünyaca ünlü İznik çini ve seramiklerinin üretildiği bu alanı açık hava müzesi haline getirmek. Bu konuda da projelendirme çalışmaları yapmaktayız. Şu an için mevcut durum ve çevresi ile ele alınmış ve gerektiğinde geliştirilebilecek durumda hazırlanmış çeşitli projelerimiz de bulunmaktadır. “ diye konuştu.
ÇİNİ FIRINLARI NASIL BULUNDU
18.yüzyılın ardından kaderine terk edilip toprak altında kalan İznik çini fırınları, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölüm başkanı Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından keşfedildi. 1994 yılından itibaren çalışmalar yine aynı bölüme ait öğretim üyesi Prof. Dr. Ara Altun başkanlığında, çeşitli bilim adamları ve öğrencilerin katılımıyla sürdürüldü. Bugün ise bu görevi İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Doçent Dr. Belgin Demirsar Arlı yürütmekte.