Dunning-Kruger Etkisi adıyla literatüre geçen teorinin, Türk sağduyusunun yüzyıllardır “Cahil Cesareti” dediği bir olgu olduğunu biliyor muydunuz?
Dunning-Kruger Etkisi ya da Kruger ve David Dunning’in tarihe geçmelerine vesile olan bulguları, yani Dunning-Kruger Etkisi adıyla literatüre geçen teorinin, Türk sağduyusunun yüzyıllardır “Cahil Cesareti” dediği bir olgu olduğunu biliyor muydunuz?
Journal of Personality and Social Psychology’nin Aralık 1999 tarihli sayısında yayımlanan teorileri özetle Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır” der.
2000 yılında Nobel kazandıkları Dunning ve Kruger bu çalışmalarıyla bu bilinçsizliği, kronik kendi kendini değerlendirme (auto-evaluation) yeteneksizliğine bağlıyorlar.
Metin çözme, araç kullanma, tenis oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır;
-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
-Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle, antrenmanla artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
İki uzman daha sonra, bu teorilerini test etme fırsatı da buldular. Cornell Üniversitesi’nden 45 öğrenciye bir test yaptılar, çeşitli sorular sordular. Ardından öğrencilerden Testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini istediler.
En başarısızların (yani sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin), testin yüzde 60’ına doğru cevap verdiklerine, ayrıca iyi günlerinde olsalar yüzde 70’e ulaşabileceklerine inandıkları ortaya çıktı.
En iyilerin (yani en az yüzde 90 doğru sonuç alanların) en alçak gönüllü denekler olduğu (soruların yüzde 70’ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri) görüldü.
Öyle ki, işinde çok iyi olduğuna yürekten inanan yetersiz, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymayacaktır. Aksine bunu bir “hak” olarak görecektir. “Uyanıklık ve özel beceri” olarak kabullenecektir.
Üstleri tarafından günü kurtarma düşüncesi ile bir göreve getirildiğinde ise yıllardır yaptığı yanlışlıkları bir tarafa atıp her şeyi doğru yaptığını düşünerek Seçilmiş Kişi havasında yaşamayı da sürdürebileceklerdir.
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ise çalışma hayatında Fazla alçak gönüllü” davranarak kendilerine haksızlık edecekler, öne çıkmayacaklar, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmayacaklar, kıymetlerinin bilinmesini bekleyecekler vemuhtemelen üstleri tarafından ihtiras eksikliği ve yetersizlik ile suçlanacaklardır. Bu tip insanların üstleri de zaten genelde aynı yoldan geçmiş insanlardır.