Bir köşe yazısı 23 yıl önce Ege’de ABD uçak gemisi Saratoga’nın ateşlediği 2 adet Sea-sparrow hava savunma füzesiyle vurulan Türk Savaş Gemisi Muavenet'i tekrar gündeme taşıdı.
Deniz Harp Okulu Eski Komutanı, Emekli Amiral Türker Ertürk'ün kaleme aldığı "ABD Muavenet'i kasten vurdu" yazısının ardından gündeme gelen 2 Ekim 1992 tarihinde Display Determination-92 (Kararlılık Gösterisi-92) adlı NATO tatbikatı sırasında vurulan MUAVENET gemisinde İznikli Ahmet Tırnava'da vardı.
23 yıl önce genç bir teğmen olan İznikli Ahmet Tırnava, Türk Savaş Gemisi Muavenet'e atılan füze sonrasında ağır yaralananlar arasındaydı. Tırnava, 1992 yılında Deniz Harp Okulundan mezun olması ardından 21 yaşında genç bir teğmen olarak, ilk ataması olan Muavenet'te göreve başladı. Ekim 1992 yılında NATO tatbikatı için açıldıkları Ege Denizi'nde ABD Uçak Gemisi Saratoga ile aynı koordinatlarda ilerliyorlardı.
2 EKİM, 23.YIL DÖNÜMÜ
Muavenet'te henüz 15 günlük muhabere subayı olan Ahmet Tırnava, köprü üstündeki görevini bir başkasına devretmesine dakikalar kala füze ile vuruldular. Tırnava kazanın 23. yıl dönümünde o anları şöyle anlattı; "Muhabere subayı olmam nedeniyle köprü üstü yani gemi komutanının yanındaydık. O akşam Tatbikat planına göre bir hazırlık vardı. O sırada biz sancak tarafından Saratoga Uçak Gemisini görmüştük mesafe olarak bize yakındı. O sırada ben muhabere subayı olduğum için gelen mesajları köprü üstüne iletiyordum. Yaklaşık gece 23.00 sularında Köprü üstünde ne olduğunu anlayamadığımız büyük bir patlama meydana geldi. Atılan füze köprü üstüne isabet etmişti. Köprü üstü iki kısımdan oluşuyor. Bize sadece camlardan gelen parçaları isabet etti. Füze, o anda ön kısımda olan gemi komutanımı vardiya subayını ve bir askerimi Şehit etti. Bize de Dumbuzlar'dan gelen parçalar isabet etti. Ben o sırada zaten görevi teslim edecektim. Muhabere subayım da başımda bekliyordu. O anda gelen bir füze şarapleni ile başımın sol kısmından darbe aldım. Muhabere subayımın da yaralandı. Bizi ağır yaralı olarak köprü üstünden alarak, Saratoga Uçak Gemisine ilk müdahale için sevk ettiler. Oradan Hava Hastanesine sevk ettiler ancak orada da yer olmadığı için bizleri 9 Eylül Üniversitesine yatırdılar. 15 gün boyunca komada kaldım. Daha sonra Elhamdülillah kendimize geldik" dedi.
BU FÜZELER RASTGELE ATILAMAZ
Tırnava, " İlerleyen dönemlerde olayın rast gele olamayacağını, füzenin en az 6 aşamalı emir komuta zincirinden geçtikten sonra atılabileceğini öğrendik. Öyle bir güdümlü mermi, en alt kademeden en üst yani Amiral kademesine gitmeden ateşlenemeyeceğini biliyoruz. Tek bir düğmeye basılıp atılamayacağı bellidir.Ama ne yazık ki bu olayın üstü kapatıldı. Bir kaza olmadığı zaten belli " dedi.
GEMİNİN MÜHİMMAT BÖLÜMÜNE İSABET EDEBİLİRDİ
O gün yaşanan üzücü olayda Muavenet Savaş Gemisinde başta gemi komutanı, subay ve er olmak üzere 5 şehit ve 22 yaralı vardı. Muhabere subayı Ahmet Tırnava, iki adet güdümlü füze atıldı. Ya ilki yada ikincisi bize isabet etti. Diğer ıskalayan ise Allah muhafaza geminin mühimmat kısmına isabet edebilir ve çok sayıda personel zarar görebilirdi. Çünkü mürettebat sayısı 300'ün üzerindeydi" dedi.
KASTENMİ VURULDU?
Türker Ertürk yazısında ayrıca füze ile ilgili olarak, " Sea-Sparrow satıhtan havaya atılan, 19 km. menzile sahip, 231 kg ağırlığında, 3,6 metre boyunda ve yaklaşık 170 bin ABD doları maliyete sahip yarı aktif radar güdümlü bir füzedir. Sea-Sparrow bir hava savunma füzesi olmasına rağmen satıhtan satıha yani su üstü hedeflerine de atılabilme özelliğine sahiptir. Ayrıca füze at ve unut (fire andforget) türü bir güdümlü mermi değildir. Füze ateşlendikten sonra hedefini vurabilmesi için bilgiye ihtiyacı vardır.Bu nedenle atan geminin hedef gemisini (Muavenet) radarla aydınlatması gereklidir." diye bilgi aktarıyor. Olayın ardından 23 yıl geçmesine rağmen bu iddialar ışığında olay sadece bir kazamıydı?, Türk askerine çuval geçirme olayı ile ilgisi var mıydı?, yoksa başka bir mesaj mıydı?, hala belli değil…