Marmara’nın incisi İznik, bu güne değin çinisi ve tarihi dokusu ile kendinden söz ettirirken bu gün ülkenin tesbih sektöründe emin adımlar ile yol alıyor. İznik, 30 atölyede aylık 180-200 bin adet tesbih üretimi ile ülkenin tesbih üretiminde söz sahibi olmayı sürdürüyor.
56 Yaşındaki Abdullah Öner’in İstanbul kapalı çarşıda tesbih ile tanışması ardından 20 yıl önce ilk tesbih atölyesi ile tanışan İznik’te şu an aktif olarak 30 atölyede tesbih üretiliyor. İznik olarak aylık 180-200 bin arasında üretim yaptıklarını ifade eden Abdullah Öner, “ Özellikle Güney Amerika menşeli olan Kuka ağacı olmak üzere Narçıl, Kehribar ve Yılan ağacından yapılan tesbihlerimiz yurt dışı ve yurt içinden yoğun talep görüyor. Bu ağaçların ortak özellikleri sert ve doku görünümü olarak dikkat çekiyor.
Dünyada yaşanan pandemi sonrasında her sektör gibi tesbih sektörü de sıkıntı yaşadı. Pandemi öncesi üretimimizin %80’i Suudi Arabistan, Katar, ve B.A Emirlikleri gibi ülkeler başta olmak üzere yurt dışına gidiyordu. Kalan %20’lik miktarı yurt içine pazarlıyorduk, ama şu an tüm üretim Anadolu’nun bir çok şehrine ulaşıyor. İznik bu konumu itibari ile şu anda tesbih üretiminde ülkemizde çok önemli bir yere sahip. Kaliteli ürün yaptığınızda pazarlama sorunu ile karşılaşmanız mümkün değil. İznik tesbihleri adı ile istenir durumda şu an.” Diye konuştu.
KUKA TESBİH ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİ TAŞIYOR
Abdullah öner sözlerinin devamında, “ Kuka malzemeden yaptığımız tesbihlerimizin bir diğer özelliği de Antioksidan özelliği taşıması. Bu özellik Osmanlı döneminden beri bilinen bir özellik. O zamanlarda hekimler özellikle Kuka tesbih kullanırlarmış. Kuka tesbih kullanan hekimler daha önem taşırmış, bu tesbihler ellerdeki her türlü zararlı canlıyı temizlediği yıllardır anlatıla gelir. Bu dönemde de bu özelliği dolayısı ile Kuka teşbihler çok daha revaçta ” Dedi.