FESTİVAL RÜYASI Yağmurlu bir havada pencereden bakarken birden panayırları hatırladım.Tadıyla tuzuyla,önemli şahsiyetleriyle birer hatıra oldular.Eski panayırlar Anadolu&8217;nun geleneksel organizasyonu ile olurdu.Yerel idareciler yer gösterir…
Yağmurlu bir havada pencereden bakarken birden panayırları hatırladım.Tadıyla tuzuyla,önemli şahsiyetleriyle birer hatıra oldular.Eski panayırlar Anadolunun geleneksel organizasyonu ile olurdu.Yerel idareciler yer gösterir,halk destekler,güvenlik güçleri asayişi sağlardı.Sonra bu şablonun dışına çıkarılarak biraz sosyo kültür ve beğeni katılarak şenlikler yapılırdı.Bu aktivitelerde bölge özellikleri öncelikliydi.Tanım endüstrisi,sanat gibi.Fakat her seferinde her seferinde her yerde gazilerimiz marşlarla karşılanır ve uğurlanırdı.Bu ritüel, toplumumuzda milli birlik ve beraberliği sağlamak içindi.
Bu aktiviteler genişletildi,ekonomik,bilimsel,sosyal altyapılarla güçlendirildi.Beğeniden ziyade estetik ön plana çıktı.Yörenin önemi,tanıtımı ve bunun her sene devamı sağlandı.Aktiviteler artık yirmi birinci yüzyıl şablonu ile festivale dönüştü.Festivallerin bölgesel,ulusal veya uluslar arası mı olacağı kapasitelerine hizmet imkanlarına bakılarak tesbit edildi.
İstanbuldan İznike geliyordum.Orhangazi kavşağında çok güzel bir tabela bana yol gösterdi.Çakırcayı geçtikten sonra İznikin tanıtımını simgeleyen levha ve panolar şehrin planı yol boyunca sergilenmişti.
İstanbulkapıya yaklaşınca bu güzel eserin çiçeklerle süslendiğini gördüm,hemen oraya doğru yürüdüm.İyi ki dolmuşla gelmişim,çünkü arabaları şehrin üç yerindeki geçici otoparklara koyduruyorlarmış.Çok güzel bir fikir diye düşünürken etrafa hiç park etmiş vasıta göremedim.
Gençler yanıma yaklaştı hoş geldiniz dediler.Festival olduğu belirterek sepetlerindeki her türlü hizmet için basılmış broşürlerden verdiler.Şehrin önemli arkeolojik yerlerini anlatan kitapçıklarda vardı.Oteller,sergi yerleri ve adları,çiniciler,çini satış yerleri her yerin broşürü mevcuttu.İstanbul kapının iki sur arası ve çevresi tam bir şölen yeriydi.Masalar konmuş,örtüleri temiz ve güzel,kenarda kenarda mangallar kıskı yapıyor.Canlı müzik için sahne yapılmış.Gece müzik ve şiir dinletisi olacakmış.
Yanımdaki gence organizasyonu sordum; Her şey Kaymakamlık,Belediye,Üniversite arasında organize edildi,halk istekli olunca destek verdi.Mesela bu kapıdaki etkinlik tamamiyle lokantacıların ve balıkçıların bir girişimidir.dedi.
Bir kıskı yiyerek oradan şehir içine yürüdüm.Yollar çok temizdi,ne İstanbulkapıda ne de yolda araba parketmemişti.Ara sıra paytonla insan taşıyan Belediye otobüsleri ve minübüsler işlerini yapıyorlardı.Şenlik alanlarında ve yolda ve yolda işportacı görmedim.Üniversite ve Anadolu Lisesi öğrencileri ellerinde sepetlerle turist ve misafirlere hizmet veriyordu.Aslında şehir içindeki adres ve isim levhaları o kadar güzel sistematiğe bağlanmış ki gözünüz kapalı istediğiniz yere gidersiniz.
Her esnaf dükkanı dükkanını süslemiş ve güler yüzüyle kapısının önünde. Fiyat listeleri her yere asılmış.
Önemli misafirlere gereken yerler ayrılmış.Hoşuma giden diğer bir şey de bu önemli şahsiyetlerin etrafında bir siyaset ordusu olmaması.Halkla beraber eğleniyorlar.Şehir meydanında Mehter gösterisi hayli ilgi çekiyor.Hele Nidal Otelin önündeki yeşil saha folklor ekiplerinin sesleriyle çınlıyor.Turistler fotoğraf çekiyor.
Ayasofyada organizasyonunu üniversitenin yaptığı bir konferans var.Bizans Kilisenden,konsil toplantısına;Haçlı seferlerinden Orhangazi Camiine.
Belediye havuzunun esnafı insanlarla dolu.Birkaç yazar ve şair,imza gününe gelmişler.Organizasyonunu Öğretmenler ve Memurlar Birliği üstlenmiş.
Belediyeyi geçtikten sonra çini atölyelerinin evhalarını görüyorum.Önemli tanıtım aracı olduğu için bu işe ayrıca özen gösterilmiş.Bir afiş dikkatimi çekti.Sinemada üç gün birinci gün vizyondaki filmler, ikinci gün nostalji filmleri,üçüncü gün ise İznik belgeselleri ve filmleri varmış.Bursa Kültür Müdürlüğünün girişimiyle bu sinema günleri oluşturulmuş.
Yanımda yürüyen bir turist;
– İznik dünyaca tanınan bir merkezdir.Marka haline gelmiş bir şehrin tanıtımı için sanatsal ve tanımsal ürünlerin bir tanesinin öne çıkmasından ziyade,Kültür adı altında bütün zenginliklerin kalitesini ve özelini sunmaları hoşuma gitti. Dedi.
Sonra devam etti;
– Ben buraya dinleyici olarak geldim.Modernizasyon benim ülkemde de var,ben yörenin kokusunu,dokusunu el emeği ve yemeğini görmek istiyordum, onu buldum.teşekkürler
Az ileride Süleyman Paşa Medresesinin levhasını gördüm.Zaten broşürünü almıştım.Bu gece Medresede Siyaset Meydanı varmış.İznikin dünü ve bugünü ve yarını tartışılacak.İznikten sorumlu herkes orda olacakmış.
Organizasyonunu YG-21 yapmış.İkinci gece Belediye Türk Sanat müziği korosu konser verecek.Üçüncü gece tek kişilik bir oyun var.
Unutmadan söyleyeyim;İznik Milli Eğitim Müdürlüğü Bursa Karagöz ekibi ile irtibat kurarak çocuklara karagöz ve kukla gösterisi yapıyormuş.
Müzeye doğru ilerlerken Tekel Binasının restore edildiğini gördüm. Sn.Valim ve Kaymakamım oradaydılar. İznik seramik ve çini araştırma merkezinin ve çini müzesinin açılışını yaparlarken,bu yolda hizmet veren kişi,kuruluş ve sanatçılara plaketlerini verdiler.
Yumuşak Afyon taşı ile heykel yapanlar Tekel binasının bahçesindeydiler.Türkiyenin çeşitli yerlerinden gelmişler ve yarışmaya katılmışlardı.
Yol boyunca esnaf pırıl pırıl dükkanları ve güler yüzü ile hizmet etmekteydi.Zeytin ve Zeytinyağı özel ambalajlarda satılıyordu.Kelle peyniri,koz helvası,köpük helvası da öyle.Meyve ve sebze boldu.Ve pahalı değildi.Esnaf,bir günlük kazıklanmanın bütün sene o kazığı yalamak olduğunu biliyordu.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası,hem esnafı denetliyor hem de İznik kitapçılarına sponsor oluyordu.Ticaret Odası bazı misafirlerini ağırlamaya,tanıtım levhalarının yapımına sponsor olmuştu.
Marmarabirlik,çini atölyelerine yaptırılan küçük kaselere zeytin koymuş ve promosyon dağıtıyordu.Ayrıca her atölye İznik hatırası yaparak satışa sunmuştu.
Müze şahaneydi.Temiz,bakımlı.Müzenin arkasındaki istimlak edilen evler geçici bir süre misafirhane olarak kullanılıyormuş.
İznik halkı çirkin gözüken duvarları rengarenk freskolarla bezemiş.Tabi bu işi Üniversite organize etmiş.Yerel sanatçılar da destek vermişler.
Tuvaletler çoğaltılmış,sular kesilmiyor,elektrik ona keza, herkes tertemiz.En önemlisi insanların kalpleri temiz.
Bir ara THK hava gösterisi yaptı.Kızılayın ekipleri ilkyardım için belli merkezdeler. Doktorlar işbaşında.Ne de olsa yeminleri var.
Festival için de halk pazarı kurdurulmuş.Çok güzel.
İki okulda çocukların yaptığı el işi ve seramik sergileri açılmış.Ayrıca Ayasofyanın bahçesinde belli bir köşede resim sergisi var.
Gençler yakamıza bir kart takıyorlar.İzniki anlatan birkaç cümle var.Tarih ve günün anlamı var.Onu hep saklayacağım.
TV ekiplerine ve fotoğrafçılara gereken kolaylığı emniyet ve belediye ekipleri sağlıyorlar.
Türbeler temizlenmiş.Eşrefzade Camii minaresi restore edilmiş.On altıncı yüzyılın muhteşem çinileri artık bizlere gurula bakıyorlar.
Yeşilcami avlusu masalarla dolu.Akşam Türk Sanat Musikisi korosu ve şiir dinletisi var.
Belli bir bölgede paytonlar insan taşıyor.Hoş bir görünüm.
Şehir dışında Kızgızlar.Beştaş,Hipoje,Abdülvahap yolları tamir edilmiş,ulaşım aksaklıkları olmuyor.
Ayrıca Abdulvahaptaki kafeteryadan çayınızı yudumlarken grubu seyretmenin keyfine doyulmuyor.Göl tertemiz,yollar pırıl pırıl,sahil fevkalade.Su sporları Müdürlüğü yelken yarışması yapıyor.İl Spor Müdürlüğü önderliğinde voleybol,basketbol,futbol,koşu bisiklet,yarışmaları yapılıyor.Gece sahil çok güzel aydınlatılmış.
Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız gelen konukları karşılama ve uğurlama ile meşgul olunurken,doğru insanlarla doğru zamanda organize ettikleri bu festivalden gurur duyuyorlardı.
Başımda bir acıyla irkildim.Pencere Pervazı alnıma iz yapmıştı.
Sen-Ben kavgası olmadan,birilerine paye verilmeden herkesin elini taşın altına koyduğu bu festivali gördüğüm için yağmura teşekkür ettim.
Adil Can GÜVEN/2003-Doğuş Gazetesi
Bu gün geriye dönüp baktığımızda 2003 yılından beri bazı gelişmeler görünüyor. Ya bundan sonra?
İznik isterse bu rüyayı gerçekleştirebilir.
Yeter ki “ben” değil “biz” diyebilen insanların bir araya gelebilmesi,elini taşın altına sokmasını bilmeli…