İznik ilçesi Göllüce köyünde yaşayan Rıza Saka, köyündeki evinin bahçesinde ürettiği makineleri şu an 10 farklı ülkeye ihraç eder duruma geldi.
Bursa ili İznik ilçesi bağlı Göllüce köyünde yaşayan Rıza saka Yıldız Üniversitesi makine Mühendisliği bölümünü bitirmesi ardından iki yıl özel sektörde görev yaptı. Hayal ettiği yaşamı bulamayan Saka, köyüne dönerek babası ile birlikte 15-20 sene boyunca çiftçilik yaptı. Ürettiği zeytinlerin satışında yaşanan sıkıntıdan yola çıkarak kendi ifadesi ile “Kahvede oturmaktansa bir şeyler üretmek” düşüncesi ile Zeytin üreticisinin satışında yaşanan barem farkı zararını gidermek amacı ile farklı bir Zeytin ayırma makinesi üretti.
Sektörde olmayan farklı bir makine üreten Rıza Saka, patenti kendisine ait olan bu makineyi önce köyüne, ardından da çevre ilçelere pazarlamaya başladı. Bu makinenin diğerlerinden farkı ise zeytin taneleri iplerin üzerinde giderken aynı zamanda kendi ekseni üzerinde dönüyor olması idi. Bu şekildeki sistem sayesinde uzun ve sivri ürünlerin boylarının karışmasını ortadan kaldıran Saka, bu patenti uygulayarak Zeytin makinesi ardından salatalık, kayısı, kiraz, ceviz ayırma makinesi gibi tüm meyve ve sebzeleri boylarını karıştırmadan ayırabilecek 40 farklı makine üretti.
10 Farklı Ülkeye Makine İhracatını Başardı
Konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Rıza Saka; “Bu işe başlarken standart makine üretimi yerine isteğe göre makine üretmekti ve bu konuda yoğunlaştım. Çiftçilikten gelme olduğum için her bir makine bir öncekinden farklı oluyor. Çiftçinin ihtiyacını görecek şekilde kullanıcıların ve çalışanların fikirlerine göre her yeni makinede eklemeler yapıyorum. Bulgaristan, Kosova, Cezayir, Tunus, Filistin, Azerbaycan ve Suudi Arabistan’a Hurma makinesi ardından şu an İsrail’e Salatalık ayırma makinesi üzerinde çalışıyoruz. İsrail’e yaptığımız bu ikinci makine olacak. Daha önce 7 metrelik bir makine yapmıştık. Makine İsrail’de çok beğenildi. Şu an farklı bir firmaya modüler ek bantlar ile birlikte yaklaşık 12 metrelik bir makine yapıyoruz. Hayırlısı ile bu ayın sonunda onu da teslim edeceğiz.
Bizler yerel üreticiler olarak bu işe başlarken çok zorluk çekiyoruz. Devletimizin desteği tabi iki var ama sistem öyle ki kuruluş aşamasında değil, kurulduktan sonra destek verir durumda. Ben bu işe başlarken çok zorluk çektim. Banka faizleri ardından arazimi arabamı ve evimi bile sattım. Birçok arkadaşımız bu yolda işlerini bırakmak zorunda kaldı. Ben hiçbir aracı firma kullanmıyorum. İhracat işlemlerimi kendim takip ediyorum. Makinelerimi kendim tasarlıyor ve çizimimi de kendim yapıyorum. Herkes benim kadar şanslı olamayabiliyor.
Örneğimiz şu olmalı, Bir toprağa bir fidan diktiğimizde bunun kök salabilmesi için sulanması ve gübrelenmesi gerekir yani bir can suyuna ihtiyaç duyar. İşletmelere verilen destekler de bunun gibi olmalı. Önemli olan kuruluşta destek bulabilmek.” Diye konuştu.