Bursa ili, Bursa Fayı’nın düşen kuzey bloğu üzerinde ve fayın hemen bitişiğinde kuruludur. Bursa ili batısında ve doğusunda (Kestel ve çevresinde) yine D-B gidişli, birbirine ve Bursa Fayı’na koşut uzanımlı birkaç fay daha vardır.
Ancak doğuda Kestel ile batıda Bursa ili merkezi arasında, Bursa fayının düşen kuzey bloğu çok kalın ve gevşek bir alüvyon yelpaze tortulu ve yamaç döküntüsü ile örtülü bulunduğundan, bu fayların varlığı şimdilik saptanamamıştır.
Çünkü bu alan 1855 depreminde en ağır hasar ve can kaybının olduğu yerdir. Ayrıca Bursa Fayı Ulubat Gölü içinden ve kuzey kenarından, kalın alüvyon dolgu (havza dolgusu altında Manyas gölü kuzey kenarına değin devam eden çok daha büyük (~120 km), D-B gidişli ve Ulubat-Manyas çöküntüsünü kuzeyden denetleyen bir alt fay zonu da olabilir.
Böyle bir durumda, Güney Marmara bölgesinin depremsellik riski beklenenden daha büyük demektir ve fayın batı uzantısı da derin sismik ve büyük ölçekli saha çalışmalarıyla araştırılmalıdır. Bursa’da en son yıkıcı büyük depremler 28 Şubat 1855 (Şiddeti:9), 11 Nisan 1855 (Şiddeti:10) ve İznik-Bursa Depremi (Şiddeti:8) 10 Mayıs 1878, tarihlerinde olmuş, Bursa ili merkezinde ve yakın çevresinde yüksek can kaybı ve ağır hara yol açmıştır.
Bu yıkıcı depremlerden sonra, Bursa ili merkezini içine alan alanda, önemli sayılacak yıkıcı bir deprem olmamıştır. İznik, Bursa fay zonuna yakın olması yanında Geyve-İznik Alt Fay Zonları içinde olması dolayısı ile bir sismik boşluk niteliğindedir ve gelecekte ki yıkıcı bir depremin olası yeridir.
Geçmiş dönem Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz tarafından gerçekleştirilen bir proje ile İznik ilçesinin tamamını kapsayan Jeofizik Etüt Sonuçları çıkarılmıştı. Bölge bölge zemin raporlaması yapılan çalışma ile ilçenin acı bir gerçeği daha ortaya çıktı. 564 hektar alanda yapılan çalışmalar neticesinde;
İznik ‘in Yerleşime Uygunluk Açısından Değerlendirilmesi
Bir bölgenin yerleşime uygunluk açısından değerlendirilmesi topografik konum, jeolojik (litoloji, yapısal jeoloji) ye jeofizik verileri, laboratuar verileri, yeraltı sularının konumu ve stabilite analizleri gibi veriler göz önüne alınarak yapılabilmektedir. İznik ovasında inceleme alanlarında yürütülmüş olan depremsellik, jeolojik, morfolojik, hidrojeolojik, jeofizik ye jeoteknik çalışmalar sonucu söz konusu alanın temelini oluşturan zemin türlerinin hem planda hem de düşey yönde dağılımları belirlenmiş; çeşitli zeminlerin temel olarak hem statik ye hem de dinamik yükler altında davranışları hakkında veri temin edilmiştir. TC.Bayındırlık iskan Bakanlığı Afet işleri Genel Müdürlüğü tarafından 17 Ağustos Marmara depremi sonrası hazırlanan 10 no.lu Genelgede jeolojik /jeoteknik incelemeler yapılarak planlamaya konu olan alanın yerleşime uygunluk açısından değerlendirmesi ile aşağıdaki risk guruplarının belirlenmesi konusunda çalışmalar yapılmıştır. Buna göre;
A. Zemin sıvılaşmasına karşı,
B. Zemin oturmasına karşı
Önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar olarak, çalışma alanı bölgelere ayrılmıştır. İnceleme alanında bu veriler dikkate alınarak aşağıdaki sonuca gidilmiştir.
A.)Zemin sıvılaşmasına önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar:
İnceleme alanının kıyı bölgeleri ve yakın çevresinde yeraltı suyu seviyesinin yüzeye yakın olması nedeni ile eski göl yatağı alüvyonu içinde rasgele dağılmış olan suya doygun gevşek kum zeminde, zemin sıvılaşması sonucu çökme hasarları görülebileceği ve zemin emniyet gerilme değerlerinin çok düşük olması nedeniyle zemin sıvılaşmasına karşı önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar olarak belirlenmiştir.
B.)Zemin oturmasına karşı önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar: inceleme alanı yakın çevresinde yeraltı suyu seviyesinin yüzeye yakın olması, suya doygun kil zeminde plastik deformasyon sonucu zemin oturması hasarları görülebileceğinden çalışma alanının kuzey ve kuzeydoğusu, sur içinin bir bölümü ile güney kesimleri zemin oturmasına karşı önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar olarak belirlenmiştir.
İznik, Bursa’nın ve diğer ilçeleri gibi, deprem tehlikesi riski en yüksek ilçelerinden olup, bu nedenle, imar planı genelinde gerek planlama ye gerekse alt yapı /üst yapı tasarımı ve inşaatı aşamalarında deprem etkinliğinin öncelikli olarak dikkate alınması zorunludur. Bu itibarla, dinamik yükler (depremsellik) dikkate alındığında imar planı “Önlem Alınarak Yerleşime Uygun Hale Getirilebilir Alan “olarak sınıflandırılmıştır. Burada, sözü edilen önlemler gerek alt yapı (temel) ve gerekse üst yapının “Deprem Teknik Şartnameleri”ne uygun olarak tasarımlanması ve inşa edilmesidir.
Sonuçlar ve Öneriler
İznik Belediyesi tarafından sınırları belirlenmiş alanlarda yaptırılan jeolojik, jeofizik ve jeoteknik çalışmalar sonucunda;
– Çalışılan saha 564 hektar alana sahiptir.
– Arazinin tamamı düzlük bir alana sahip ve ortalama eğim 3,5 derece dolaylarındadır.
– Çalışma alanlarının tamamı kum, silt, kil, ve çakıldan oluşan Kuvarterner dönemine ait akarsu ve göl çökellerinden kurulu alüvyondan ibarettir.
– Sahada sur içinde kalınlığı 2-5 m olan dolgu zemin sur dışında da kalınlığı 20-50cm arasında değişen nebati toprak altında yer alan killi silt -siltli kil tabakası bulunmaktadır. Kıvam olarak katı zemin özelliğindedir. Bu tabakanın da altında bulunan çakıllı siltli kum siltli kum tabakası orta sıkılıktaki zemin özelliğindedir. En altta ise ince kum yer alır.
– Çalışma alanında akar durumda Kırandere bulunmaktadır. Sahanın batısında İznik gölü yer alır. Alanda yeraltı suyu seviyesi çalışmanın yapıldığı mart ayında yüzeyde yer almakta iken bu seviyenin yaz aylarında düştüğü tahmin edilmektedir.
– Çalışma alanının alüvyal çökellerden kurulu olması dolayısı ile yüksek yeraltı suyu potansiyeline sahiptir.
– Hidrojeoloji bölümünde anlatıldığı üzere yeraltı suyu seviyesinin yüksek olması nedeniyle yapılanma sırasında yer altı ve sızıntı suların olumsuz etkilerinden korunmak amacıyla drenaj yapılması projelendirmede bu durum göz önünde bulundurularak uygun temel sistemi seçilmesi ve yapıların alttan izole edilmesi uygun olacaktır.
– Yapı temel altlarına 30-40 cm uygun granülometrede malzeme serilip sıkıştırılması, bunun üstüne (radye temel altına) mutlak surette çakıl veya kırma taştan hazırlanmış 15-20 cm granüler malzeme serilmesi, böylece suyun yapı altında serbest hareket etmesi sağlanmalıdır.
– İnceleme alanı Birinci Derece Deprem bölgesi içinde yer almanın yani sıra günümüzde aktivitesi devam eden Kuzey Anadolu Fayının Güney koluna da çok yakındır. Projelendirme de afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik esaslarına (1.Derece Deprem Bölgesi için ) titizlikle uyulmalıdır.
– İnceleme alanında ortalama zemin emniyet gerilmesi değeri 0.51 kg/cm² olarak belirlenmiştir.
– İnceleme alanı içinde bulunan Kıranderesi’ne alt olası taşkın sınırları konusunda DSİ’den görüş istenmelidir.
– Önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlarda (Sahanın tamamı) bölgenin depremselliği ve zemin sıvılaşma riski dikkate alındığında bina yüksekleri bir giriş + bir normal kat olmak üzere iki katli olarak planlanmalıdır. (bir adet bodrum kat da yapılabilir.) Killi zeminin yoğun olduğu kısımlarda, killerin şişme potansiyeli dikkate alındığında ve ayrıca çakıllı kumlu zeminlerde de deprem sırasında oluşacak yüzey dalgaları nedeniyle yapılarda sığ temellerden kesinlikle kaçınılmalı temel derinlikleri en az 1.5m olmalıdır. Bodrumlu yapılarda yeraltı suyuna karşı gerekli olan izolasyon sağlanmalıdır.
– Yapılan değerlendirmelerde siltli – çakıllı – kumlu zeminlerde deprem sırasında “sıvılaşma riski” tehlikesi beklendiği anlaşılmaktadır.
– Deprem tehlikesi nedeniyle gerek alt yapı ve gerekse üst yapı tasarımlarının ve imalatlarının “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir.
– İnceleme alanının, gevşek tutturulmuş kil, silt, çakıl ve kum depolarından ve alüvyon zeminden oluşması nedeniyle bu tür zeminlerin mevcut deprem şiddetini arttıracak olumsuz özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Üstelik yeraltı suyu seviyesi çok yüksektir. Çoğu yerde yeraltı suyu seviyesi yüzeyden itibaren 0,5-1 m. derinlikte bulunmaktadır.
– Önlem alınarak yerleşime uygun hale getirilebilir alanlar için en uygun çözüm; yapılacak ada veya parsel bazında detaylı jeolojik-jeoteknik etütlerin sonuçlarına göre zeminin diğer jeoteknik parametrelerinin yanında; sıvılaşma riski ve oturma özellikleri belirlenerek, gerekli önlemler önerilmelidir.
– Deprem anında yapının hasar görmesi titreşim periyotları ile direkt ilgilidir. Zeminin belirli bir titreşim periyodu olduğu gibi yapının titreşim periyodu da iyi tespit edilmelidir. Zemin hakim titreşim periyodu ile yapının titreşim periyodunun eşit olduğu anda rezonans olayı gerçekleşmektedir. Bu çalışma imar planı revizyonuna esas jeolojik-jeoteknik etüt raporu olarak hazırlandığından verilen zemin parametreleri saha geneli hakkında fikir vermek amacıyla verilmiştir. Halihazırda yapılmış bulunan binaların raporumuzda önerilen kat adetlerinden daha yüksek kat adedine sahip olanları için detaylı jeolojik-jeoteknik etütler düzenlenerek gerekiyorsa zemin iyileştirmesi, temel ve yapıların takviyesi yapılarak ekonomik ömürleri boyunca korunması ve depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Deprem nedeniyle Orta hasar görmüş binalar da bu şekilde güçlendirilerek onarılmalıdır.
– Doğal titreşim periyotları incelendiğinde 0,3- 0,4sn arası iyi 0,4 – 0,8sn arası orta, 0,8 sn‘den daha büyük değerler kötü hakim titreşim periyotlarına sahip olarak nitelendirilebilir İznik Bölgesine ait Doğal titreşim periyodlari incelendiğinde ;
İznik Güney bölge DSİ tesislerinden İznik sur içi Güneyine doğru uzanan bölgede 0,3 -0,4sn değerleri,
İznik Güney bölgede Bursa asfaltının doğusundaki ölçümlerde hakim titreşim periyodlari yükselerek 0,7-1 sn aralığında değerler.
İznik Kuzey bölgede Elbeyli yol ayrımında İstanbul yolunun Batısına doğru uzanan hatta ve sur içinin Kuzey bölgelerinde hakim periyot değerleri 0,8-1 sn,
İznik Kuzey bölge ve İstanbul yolunun Doğu bölgesinde 0,3 -0,4 sn değerleri arasında bulunmuştur.
– Etüt alanı içerisindeki bataklık sahalarının kurutulması için aşırı su tüketen ağaçlardan olan Okaliptüs ağaçlarının dikilmesi zemin deformasyonlarını asgariye indirebileceği gibi zeminde oluşabilecek oturmaları da miniminize edecek ve temel zeminin taşıma gücünü dolayısıyla da zemin emniyet gerilmesini arttıracaktır.
İznik Jeofizik Etüt Sonuçları
İznik ilçesi belediye sınırları içerisinde 80 adet Rezistivite düşey Elektrik sondaj, 69 adet sismik serim, 55 noktada 80 adet mikrotromer ölçüleri alınarak jeofizik etüt yapılmıştır.
1.) Çalışma alanı Kuvarterner yaşlı alüvyonlarla kaplıdır. Alüvyonun genel özelliğini taşıyan kum, silt, kum ve çakıl birimlerinin çeşitli ardalanmaları gözlenmiştir.
2.) Yeraltı suyu seviyeleri: Sur içinde yaklaşık 2,5m ila 5m,
İznik Kuzey bölge göle yakın bölgelerde yaklaşık 0,5-1m gölden uzaklaşıp Yeni Hisardere yoluna doğru gidildikçe derinlik artmakta ve yaklaşık 1m-3m’ye ulaşmakta, Lefke Kapının Doğusunda yapılaşmaya açılacak İznik Doğu bölgede 1,5-2m, Yenişehir Kapı ile Darka Tatil Köyü arasında kalan alanlarda da yaklaşık 0,5-2,5m civarında, Üyecek Toplu Konutlarıyla Şehir Stadyumu arasında kalan bölgede 1 -3m arasında, yerleşime açılması düşünülen İznik Güney bölge de yaklaşık 2 -3m. arasında olup İznik genelinde yeraltı suyu seviyesinin oldukça yüksek olduğu etüt sonucunda belirlenmiştir.
3.) Yüzeye yakın kum tabakalarında, kum tanecikleri arasındaki boşluklara ani sismik kuvvet (Deprem şoku) uygulandığı zaman, tanecikler arasındaki denge bozulur ve kum ile birlikte yeraltı suyu yüzeye doğru hareket ederek zemin yüzeyine çıkmaya başlar. Bu olay zemin sıvılaşması olarak adlandırılır. Zemin sıvılaşması, genellikle suya doygun gevşek zeminlerde ve sonradan kurutularak ıslah edilmiş gol, akarsu ye deniz kenarı gibi alanlarda görülür. Sıvılaşma sonucu kum su ile birlikte hareket eder ve zemin sıvı gibi davranmaya başlar. Böylelikle sıvılaşmış zemin üzerinde bulunan binalarda (depreme dayanıklı olarak yapılsa bile) yana yatmalar, oturmalar ve devrilmeler olur.
4.) Çalışma alanı olan İznik belediyesi sınırları içerisinde, hakim birimin kumlu birimler olması ve yeraltı suyu seviyesinin yüksek olmasından dolayı zemin sıvılaşması riski taşımaktadır.
5.) Etüt alanı zemin emniyet gerilmeleri açısından incelendiğinde;
2.tabakaların zemin emniyet gerilmelerinin;
İznik 1.Bölge yani Sur içinde 1-1.6 kg/cm²,
Kuzey Bölge Endüstri Meslek Lisesi İznik Karayolları tesisleri arasında bulunan 1.hatta 0.70-1.18 kg/cm²,
İznik Kuzey bölge Yeni Hisardere Yoluna paralel uzanan ve Şehir Mezarlığının doğusuna kadar uzanan 3.hatta 0.56-1.45 kg/cm²,
İznik kuzey bölgedeki Zeytin Halinden Şehir Mezarlığının batısına kadar ki 2.hatta 0.61-1.21 kg/cm²,
İznik Doğu bölgesinde yerleşime açılacak olan alanda bulunan hat 4 boyunca 0.83- 1.18 kg/cm²,
İznik Güney bölgede Yenişehir Kapıdan Darka Tatil Köyü’ne kadar uzanan 5. hatta 0.68 – 1.54 kg/cm²,
Darka Tatil Köyünün kuzeyinden İznik surlarına kadar uzanan 6. hata 0.9 -1.73 kg/cm², aynı bölgede göl kıyısında bulunan 7’nolu hatta 0.71 -1.57 kg/cm²,
İznik güney bölge yerleşime açılması planlanan bölgenin Doğu kısmında kalan 8. hatta 0.78 -1.15kg/cm², bu hattın Doğusunda kalan 9.hatta 0.6 -1.21 kg/cm²,
İznik güney bölgede Şehir Stadyumundan Üyecek Toplu Konutlarına doğru uzanan 10.hatta 0.77 -1.17 kg/cm² arasında değiştiği görülmüştür.
6.) Doğal titreşim periyotları incelendiğinde 0,3- 0,4sn arası iyi 0,4-0,8sn arası orta 0,8 sn.den daha büyük değerler kötü hakim titreşim periyotlarına sahip olarak nitelendirilebilir.
İznik Bölgesine ait; Doğal titreşim periyotları incelendiğinde; İznik Güney bölge DSİ tesislerinden İznik sur içi Güneyine doğru uzanan bölgede 0,3 -0,4sn değerleri, İznik Güney bölgede Bursa asfaltının Doğusundaki ölçümlerde hakim titreşim peryodları yükselerek 0,7 -1 sn aralığında değerler, İznik Kuzey bölgede Elbeyli yol ayrımında İstanbul yolunun Batısına doğru uzanan hatta ve sur içinin Kuzey bölgelerinde hakim periyot değerleri 0,8 -1 sn, İznik Kuzey bölge ye İstanbul yolunun Doğu bölgesinde 0,3 – 0,4 sn değerleri arasında bulunmuştur. İznik Belediyesi sınırları dışında yapılan mikrotromer ölçümlerinde gölden uzaklaştıkça değerlerin düştüğü, yani tepelere doğru uzanan kesimlerde daha sağlıklı hakim titreşim periyodlarina sahip birimlerin olduğu gözlenmiştir.
7.) Deprem anında yapının hasar görmesi titreşim periyotları ile direkt ilgilidir. Zeminin belirli bir titreşim periyodu olduğu gibi yapının titreşim periyodu da iyi tespit edilmelidir. Zemin hakim titreşim periyodu ile yapının titreşim periyodunun eşit olduğu anda rezonans olayı gerçekleşmektedir. Rezonans anında yapı kalitesi ve zemin özelliği ne olursa olsun bina yıkılacaktır. Binanın titreşim periyodu zeminin titreşim periyodundan daha büyük olamayacağından bina titreşim periyodu daha küçük seçilmelidir. Çalışma sahasında yapılaşmaya gidilecek olan alanlarda zemin hakim titreşim periyotlar göz önünde tutularak zeminin deprem anında salınımının aza indirgenmesi için proje aşamasında, yapının periyodu zeminin periyodundan küçük seçilmelidir.
8.) Sismik ölçümlerden elde edilen zemin dinamik elastik parametreleri olan Yoğunluk Kayma Modülü Poisson oranı , Dinamik Elastisite Modülü, Bulk Modülü, Hakim Titreşim Periyodu, Zemin Emniyet Gerilmesi ve Zemin Taşıma Güçleri her serimdeki tabakalar için ayrı ayrı hesaplanarak eklerde sunulmuştur. Binanın dinamik kuvvetlere karşı direncini etkileyecek olan elastik parametreler Kayma Modülü , Poisson Oranı , Dinamik Elastisite Modülüdür. Poisson oranı zeminin gözenekliliğini ve su ile dolu olup olmadığını, kırıklılığını, Elastisite (Young) Modülü zeminin dayanıklılığını, sertliğini, kalınlığını, Kayma Modülü ve Dinamik Elastisite Modülü zeminin yatay kuvvetlere karşı direncini, dayanırlığını gösterir.
İznik 1. Bölge yani Sur içinde kayma modülü değerleri 334-2 132.41 kg/cm², Poisson oranları 0.218-0.459, dinamik Elastisite değerleri 915-6158 kg/cm².
Kuzey bölge Endüstri Meslek Lisesi İznik Karayolları tesisleri arasında bulunan 1.hatta kayma modülü değerleri 2325.3 8-1771.21 kg/cm², Poisson oranları 0.451-0.479, dinamik Elastisite değerleri 5232.28-6750.34kg/cm²,
İznik Kuzey bölge Hisardere Yoluna paralel uzanan ve Şehir Mezarlığına kadar uzanan 3.hatta kayma modülü 556-466.7kg/cm² ,Poisson oranları 0.413-0.479, dinamik Elastisite değerleri 1616-8896 kg/cm²,
İznik kuzey bölgedeki Zeytin Halinden Şehir Mezarlığının batısına kadar ki 2.hatta kayma modülü değerleri 556-1379 kg/cm², Poisson oranları 0.460-0.492, dinamik Elastisite değerleri I690-4048 kg/cm²,
İznik Doğu bölgesinde olan alanda bulunan hat 4 boyunca kayma modülü değerleri 1309.82-1492.33 kg/cm², Poisson oranları 0.474-0.486, dinamik Elastisite değerleri 3893.01-4398.29 kg/cm²,
İznik Güney bölgede Yenişehir Kapıdan Darka Tatil Köyü’ne kadar uzanan 5.hatta kayma modülü değerleri 1156-2608 kg/cm², Poisson oranları 0.415-0.492, dinamik Elastisite değerleri 3378-7472 kg/cm²,
Darka Tatil Köyünün Kuzey- inden İznik Surlarına kadar uzanan 6. hatta kayma modülü değerleri 928-2274 kg/cm, Poisson oranları 0.460-0.474, dinamik Elastisite değerleri 2736-6652 ayni bölgede gol kıyısında bulunan 7’nolu hatta kayma modülü değerleri 904.56-1151.25 kg/cm² Poisson oranlan 0.39 1-0.489, dinamik Elastisite değerleri 2516.68-3427.38 kg/cm²,
İznik Güney bölge yerleşime açılan bölgenin Doğu kısmında kalan 8. hatta kayma modülü değerleri 1106-2047 kg/cm², Poisson oranları 0.465-0.485, dinamik Elastisite değerleri 3288-6065 kg/cm², bu hattın Doğusunda kalan 9. hatta, kayma modülü değerleri 772- 2560 kg/cm², Poisson oranları 0.374-0.486, dinamik Elastisite değerleri 2135-7038 kg/cm²,
İznik Güney bölgede Şehir Stadyumundan Üyecek Toplu Konutlarına doğru uzanan 10. hatta kayma modülü değerleri 1346-2254 kg/cm², Poisson oranlan 0.459-0.489, dinamik Elastisite değerleri 4009-6390 kg/cm², 10.hattın batısında kalan 11 nolu hatta kayma modülü değerler 1584-2744 kg/cm², Poisson oranlan 0.463-0.488, dinamik elastisite değerleri 4634-8 103 kg/cm² arasında değiştiği görülmüştür.
9.) İnceleme alanında yapılan sismik serimlerde P dalga hızlarının çok hızlı, S dalga hızlarının daha düşük çıkması bölgede yeraltı suyu seviyesinin yüksek olduğunu göstermekte olup rezistivite ölçüm sonuçları da bu görüşü desteklemektedir. Yapılan ölçüm sonuçlarında genelde 0.8- 1.0Hz gibi düşük hakim frekansların izlendiği bölgeler sahile yakın ye muhtemelen Alüvyonun kalın olduğu veya yeraltı suyu seviyesinin doygun olduğu alanlarda bulunmaktadır.
10.) İncelenen sahada yapılmış olan zemin etüdü değerlendirilerek, uygun temel şartları ve doğru statik hesapların yapılması, kaliteli inşaat malzemesi kullanılması tavsiye olunur.
11.) İnceleme alanının Birinci Derece Deprem Bölgesinde olması son derece önemlidir. Yapı ömrünün yaklaşık 50 yıl olduğu dikkate alınırsa beklenebilecek max. magnitüt 7,1’dir. Deprem şiddetinin yerel zemin koşullarına bağlı olduğu, deprem periyodunun genliğinin titreşim süresi ve ivmesinin zemin tabakalaşmasına (Özellikle Üst tabakasına ) başlı olarak değiştiği 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında ortaya konmuştur. Yeni Deprem Yönetmeliği 1.derece deprem bölgesi için “Etkin Yer İvme Katsayısı” nın A0=O,40 olmasını tavsiye etmektedir.
Kaynak : Ayrıntılı bilgi için // www.iznik.gen.tr