Oy kaybetmesine rağmen 29 Martta da sandıktan birinci parti olarak çıkan AKPnin, seçimi kaybederek partinin iddia ve haşmetine halel getiren ilçe yönetimlerini affetmeye hiç niyeti yok. <?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Bu rövanş yapılacak!
Kaldı ki,
Tamamen teşkilatlardan kaynaklanan böyle bir bedelin affedilebilecek yanı yok.
(Benden duyulmuş olsun.) AKP İl Başkanı Sedat Yalçının konu ile ilgili tavrı çok açık.
Yaptığımız araştırma neticesinde,
Başta Nilüfer olmak üzere,
Çalışmaları yetersiz olan, durumun önemini kavrayamayan ve gereğini yapmayan, İznik, Gemlik, ve Orhangazi İlçe yönetimlerinin işi uzatmadan, kendiliklerinden istifa etmesene bekliyoruz.
Etmezlerse gereği yapılacak.
En basitinden bu dört ilçenin başkan ve yöneticileri
görevden alınacak.
Kesin mi?
Kesin.
AKPnin, seçimi kaybettiği ilçelerdeki parti yöneticileri açısından yolun sonu göründü.
Şu saatten sonra uzatmaları oynadıkları bir vaka.
Ancak,
Yine AKP İl Başkanı Yalçının yaptığı açıklamaya göre hadise,
İstifa ya da görevden almayla sınırla kalmayacak.
Şöyle ki:
İl yönetimi şu sıralarda kendilerine ulaşan (Yağan) bilgi ve belgeleri değerlendirmekle meşgul.
Neymiş o bilgi ve belgeler?
İhanetin bilgi ve belgeleriymiş.
Rüşvetinkini denk getirmek zor ama ihanetinki ispatlanabiliyor demek ki.
İşte AKP yöneticileri de seçimi kaybettikleri ilçelerdeki ihaneti tespit ettikleri an ihanet edenler açısından gereği düşünülecek.
Söz konusu ilçelerde başka parti ya da partilerin lehine çalıştıkları tespit edilen AKPliler, parti suçu işledikleri gerekçesiyle,
Örneğin ihraç talebiyle disipline sevk edilecek. (E gül gibi partiye ihanetin de bir bedeli olmalı
)
Yalçının verdiği tüyoya göre,
Disiplin sürecinin başlatılması an meselesi.
Dediğim gibi,
Nilüfer, İznik, Gemlik ve Orhangazi ilçe yönetimlerinin istifalarının istenmesi, eli kulağındaki sürecin en naif boyutu.
Asıl ekşın önümüzdeki günlerde başlayacak.
Buraya kadar olan,
AKP İl Başkanı Sedat Yalçının açık ilanı
Hiç beklemeyip istifalarını versinler.
İhanet edenler hakkında da gereğini yapacağız.
Bir de işin,
Kulis, yani dedikodu boyutu var ki,
Asıl şenlik her zaman olduğu gibi orada.
Misal,
AKPnin adayı Işıl Zeliha Gençoğlu Maydaerin seçimi kaybettiği ilçe Nilüfer
AKPnin kazanmak için ahdettiği,
Tüm haşmet ve olanaklarıyla asıldığı,
Kaybedilince de kendisini kahrettiği Nilüfer
Bunu da benden duymuş olun.
İlçe Başkanı Metin Düvencioğlunun hiç şansı yok.
Olay bitti. İstifası bekleniyor.
O da yetmez.
Bilgi ve belge portföyü doğrultusunda ötesine bakılacak.
Şayet gerekirse, disiplin süreci Düvencioğlu ve yönetimi hakkında da başlatılacak.
AKPli yetkinlerin, Nilüferdeki seçim yenilgisinin sebepleri üzerinde ne kadar büyük bir hassasiyetle durduğunu belirtmeme gerek yoktur.
Orada resmen ince işçilik yapılıyor.
Kim çalıştı? Kim çalışmadı?
Kimler çalışıyormuş gibi yapıp gerçekte serdi?
En önemlisi de,
Maydaerin seçim yenilgisi, masuzcuktan kahrolmuş numarası yapan hangi AKPlileri gerçekte pek bi sevindirdi?
Bunlara tek tek bakılıyor.
Bu noktada en çok ispiyonlanan isim ise,
Baştan pek fiyakalı bir şekilde başkan adaylığı hayalleri kuran, Olmayınca birinci sıradan Nilüfer Belediye Meclisine aday gösterilen İsmail İpçi
Şimdi düşünüyorum da,
AKP Nilüfer Belediye Meclis üyesi İsmail İpçinin, Işıl Zeliha Gençoğlu Maydaerin seçim kazanması için canla başla çalışmış olabileceğine (Nedendir bilinmez!!!) hiç ihtimal veremiyorum.
Daha da ileri gidiyor ve aynı İpçinin,
Maydaer seçimi kaybetti diye kendisini heder etmiş olabileceğine de hiç inanasım gelmiyor.
Hadi benimkisi hariçten gazel okumak.
Lakin, aynı benim gibi düşünen AKPlilerin oranı o kadar çok ki!
Hatta içlerinde daha şimdiden, İsmail İpçi AKP meclis üyeliğinden istifa etmeli diyenler bile var.
03-04-2009
Ak Partide iç hesaplaşma
Parti kanallarından gelen bilgilerde kaybedilen ilçeler İznik, Orhangazi ve Gemlikte esaslı bir sorgulamanın gündeme getirilmesi isteniyor.
Her sonucun bir faturası var.
Tabii
Faturanın kime kesileceği de önemli
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Hikmet Şahinin yerine Recep Altepenin Büyükşehire aday gösterilmesi nedeniyle şu değerlendirmeyi yapmıştı.
Ortaya çıkacak sonucun sorumluluğu benim demişti.
Büyükşehirde Hikmet Şahinin ipini çekip, Altepeyi Büyükşehre taşıyanlar, bir önceki döneme göre altı puanlık bir kayıpla da olsa seçimi kazandılar.
Deyim yerindeyse paçayı kurtardılar.
Ancak, kaybedilen ilçeler üzerine bir hesaplaşmanın Ak Parti içinde başladığını vurgulamak gerekiyor.
Zira
Parti kanallarından gelen bilgilerde kaybedilen ilçeler İznik, Orhangazi ve Gemlikte esaslı bir sorgulamanın gündeme getirilmesi isteniyor.
Hatta
Bu ilçelerden sorumlu koordinatör milletvekilleriyle ilgili değerlendirmeler yapılıyor.
Üstelik bu değerlendirmeler dıştan değil, aynı mekanizma içinden geliyor.
Herkes sorumluluğu ölçüsünde başarı ve başarısızlığı paylaşmalı, teşkilatla birlikte Bursalılar da bunu bilmeli deniliyor.
İnegölde Tahkaköprünün BTPye, Cerrah ve Yenicenin MHPye kaptırılması üzerinde bir sorgulama sürecinin de başladığını vurgulamak gerekiyor.
Bir de şu var:
Nilüferde ortaya çıkan açık farkın nedenleri arasında 2004/2009 döneminde Ak Parti adına belediye meclisinde görev yapan isimlerin gösterdiği performansın etkisi sorgulanacak mıdır acaba?
Ak Parti, Nilüferi çok istedi alamadı.
Gemliki elinde tutacağını düşündü, tutamadı.
Orhangaziye efsane başkan Turgut Ünlünün ölümüyle çantada keklik gördü.
Bunun böyle olmadığını dramatik bir şekilde öğrendi.
İznikte ise tam bir hüsran söz konusu
İkinci kez İznik Belediye Başkanı seçilmeyi başaran Kadri Eryılmaz ne kadar övünse yeridir.
Çünkü, sadece İsmail Yılmazı değil, deyim yerindeyse topuyla tüfeğiyle İznikte seçimlere asılan Ak Partiyi mağlubiyete uğrattı.
Buna karşın Mustafakemalpaşayı, Karacabeyi, Harmancıkı ve Mudanyayı kazandı.
Mudanyayı kazanmasında Ak Partinin kendi gücünden ziyade CHPnin kendi içinde parçalanmış olmasının bir etken olduğunu, bu etkenin bir parçasının Erol Demirhisara bir parçasının da Hasan Aktürkün şahsına yönelmesinin etkili olduğunu asla unutulmamalı
Kazanan haklıdır kuralı geçerliyse eğer, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ekseninde Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu şimdilerde havalarda olmalı
Karacabeyde geçen seçime göre çok daha kötü bir sonuç aldılar ama buna rağmen belediyeyi kazandılar.
Adem Surguç da ilçe başkanı olarak büyük bir mutluluk yaşıyor şimdi
Mustafakemalpaşada ise Sadi Kurtulan vurup geçti.
Harmancık için de bir parantez açmak gerekiyor.
Ak Parti Bursa milletvekilleri Ali Koyuncu ile Mehmet Tunçak ilçe kongresinde Ramazan Aya destek verdiler.
Oysa
Bursanın istediği isim Fethi Yıldızdı.
Ay kazanınca ortalık gerilmişti.
Bu düşüncenin perde arkasında İlçe eski Başkanı Şirfan İpekin belediye başkan adayı yapılmak istenmesi olduğu ifade edilmişti.
Ramazan Ay, daha o dönem, Göreceksiniz, Harmancıkta herkesi şaşırtan bir ismi aday gösterip, belediye başkanlığını kazanacağız demişti.
Hem gösterdiği aday, hem de ortaya çıkan sonuç Ayı haklı çıkardı.
MHPli Mustafa Çetinkayayı aday göstererek hem Şirfan İpek beklentisini boşa çıkardılar, hem de seçimlere MHPyi de arkalarına alarak girdiler.
Bursada bile dikkat çekmeyi başarmış Ahmet Tufan gibi bir ismi geride bırakıp ipi önde göğüslediler.
Şimdi soru şu: Ak Parti ne kazandı, ne kaybetti?
*****************
Seçimlerin Bursa açısından dramatik bir tarafı yok.
Elbette, ortaya çıkan sonuçlar Ak Parti açısından ciddiye alınması gerekiyor.
Çünkü, Türkiye genelinde yüzde 47den yüzde 38,9a bir gerileme var.
Yani, Ak Parti genel hatlarıyla seçmenden ilk uyarısını 29 Martta almış oldu.
Bursa özelinde ise durum biraz daha farklı
Kazanılan ilçe belediye başkanlığı açısından sayısal bir üstünlüğü var, Ak Partinin
2004te 11 ilçe belediye başkanlığı vardı, Ak Partinin
29 Martta bu sayı 13e çıktı.
Ancak, bu artışa rağmen Ak Parti stratejik önemdeki üç ilçeyi kaybetti.
Oy oranı da epey gerilemiş gözüküyor.
İznikte teşkilatın istemediği Kadri Eryılmaz, Ak Partiden MHPye geçip, seçim kazandı.
Üstelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik gibi Ak Partinin güçlü isimleri İznike gidip seçim çalışmalarına katıldı.
Ancak, bu çabalar Eryılmazı geride bırakmaya yetmedi.
2004te Ak Partinin mucizevî elde ettiği Orhangazi Belediye Başkanlığı da 2009da eski sahibine, yani Anavatan Partisine geçti.
Burada da ilçe teşkilatının talebinin geri çevrilmesi Ak Partiye seçim kaybettirmiş gözüküyor.
Zira Ak Parti karar vericileri Yusuf Korkusuzu teşkilata rağmen ikinci kez aday gösterdi.
Seçim sonucu teşkilatı haklı çıkardı.
Efsane başkan Turgut Ünlünün ani vefatıyla aday potasına oturan İsmail Tartarın hedefe ulaşmasının altındaki aslan payında ise İlçe Başkanı Halil Uysal ve Ünlünün eşi Zehra Hanımın büyük katkısı var.
Gemlikte ise büyük bir başarı var.
Ama bu başarı CHPnin
Cem Güleri yönetim içindeki kargaşadan dolayı göreve getiren CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan ile PM üyesi Ali Nihat Irkörücü doğru karar vermenin mükâfatını Gemlik Belediye Başkanlığını kazanarak gördüler.
İlçe örgütünün isteğiyle Umurbey Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güleri aday göstererek bu başarıya imza attılar.
Elbette, bunda Ak Partinin Mehmet Turguttan vazgeçip, hiç hesapta olmayan Cemal Aydın Aybeyi aday göstermesi, beklenen isim Enver Şahini görmezden gelmesinin de payı büyük oldu.
Yine de bu başarıda CHPnin önce Cem Güleri ilçe başkanlığına taşıması, sonrasında da ilçenin verdiği kararları sorgulamadan kabul etmesi
Gemlikte uzun aradan sonra sosyal demokratları belediye başkanlığına taşımış gözüküyor.
Tabi, Fatih Mehmet Gülerin Umurbeyde iki kez üst üste seçilmesi, bu nedenle yarattığı karizma, genç oluşu ve gençlere dönük yaklaşımı en önemlisi de uçuk projeler yerine gerçekçi yaklaşımlarla seçmenin karşısına çıkmış olması, bu sonucu doğuran etkenler arasında önemli bir yere sahip
Gülerin Gemlik Belediye Başkanı seçilmesiyle birlikte Gemlik siyasetinde de yeni bir dönemin başladığının altını çizmek gerekiyor.